menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs’ta yeni dönem: Fırsatlar ve zorluklar

5 0
07.11.2025

Bu köşede iki hafta önce yayınlanan ‘KıbrıslıTürklerin Seçimi’ başlıklı yazıda kuzeyde yapılan seçimlerde elde edilen sonucun, ‘Kıbrıs sorunundaki olumsuz tabloyu değiştirebilme potansiyeli’ bulunduğunu vurgulamıştım. Ama ayni yazıda bu ‘yeni dönemde çözüm sürecinde etkili olması muhtemel olan bazı koşulların’ ‘çözüm sürecine olumlu yönde ivme kazadırmaya uygun’ olduğunu başka bazı koşulların ise ‘bunun tersi bir işlev görebileceğini’ belirtmiştim. Yani seçim sonucunda ortaya çıkan bazı fırsatlar ve tarafların gelenekselleşmiş tutumundan kaynaklanan bazı zorluklar vardır. Bunları görmeden yeni dönemi tam olarak anlayamayız.

Yeni dönemde fırsatlar

  • KıbrıslıTürk tarafının, Türkiye’nin desteğiyle sürdürdüğü ‘sadece iki devletli çözüm amacıyla müzakere yapılabileceği’ yaklaşımı, Erhürman’ın soldan-sağa uzanan geniş bir ittifakın desteğiyle seçimi kazanmasıyla yıkılmıştır. Yani müzakerelerin BM parametreleri zemininde yeniden başlamasından başka bir olasılık gündeme gelemez. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ‘İki devletli çözüm’ yaklaşımını tekrar diriltmek için bazı hamleler yapması mümkün olsa bile, gerek KıbrıslıTürk toplumunun siyasal dinamikleri, gerekse uluslararası toplumun hassasiyeti müzakerelerin doğru zeminde başlatılması yönünde etki üretmektedir.
  • Müzakere sürecinin 2017 yılından beri tıkalı olması ve devam eden çözümsüzlük, tarafların herhangi birinin açıkça tercih edebileceği bir avantaj üretmedi. KıbrıslıRum tarafı bu tıkanmanın körüklediği daha fazla güvenlik sorununu dikkate almak zorunda kaldı. Her ne kadar da Batılı bazı güçlerin, özellikle ABD ve İsrail’in bölge dinamiklerine ilişkin yeniden şekillenen tutumu KıbrıslıRum liderliğini memnun etse de, Kıbrıs ekonomisi istikrarlı bir güvenliğe ihtiyaç duymaktadır. KıbrıslıTürk tarafı ise müzakerelerden çekilerek dayattığı iki devletli çözüm talebine herhangi olumlu bir yanıt alamadı. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuya kişisel düzeyde müdahale etmesi de bu durumu değiştirmemiştir. Yani statükonun arkasına saklanmanın fayda üretmeyeceği yolunda bir inanışın her iki tarafta da benimsenmesi, çözüm sürecinin canlandırılması için ciddi bir fırsat yaratıyor.
  • BM öteden beri taraflar arasında ortak bir zeminin yaratılmasına çaba göstermekteydi. Kuzeydeki liderlik değişimi ve KıbrıslıRum tarafının mevcut BM parametreleri zemininde müzakere yapmaya hazır olduğunu defalarca ilan etmesi, BM’nin işini kolaylaştırmıştır. Yani BM müzakerelerin başlatılması için uygun bir ortam elde etmiştir.
  • Ortadoğu’da devam eden istikrarsızlık Kıbrıs’ı da bünyesinde barındıran AB’yi bazı adımlar........

    © Yeni Düzen