Cinsel isteksizlik
Cinsel isteksizlik. Adı duyulunca sanki herkesin oturduğu sandalyeden biraz doğrulduğu, çatal bıçak seslerinin azaldığı, ‘o konuya girme’ bakışlarının atıldığı iki kelime. Cinsel isteksizlik, toplum tarafından çoğu zaman ‘arzunun ölüm fermanı’ gibi algılansa da ne hastalıktır ne ayıp ne de ilişkinin sonu.
Tıbbi literatürde ‘hipoaktif cinsel istek bozukluğu’ ya da ‘cinsel ilgi / uyarılma bozukluğu’ olarak geçer. Ancak hemen ‘acaba ben hasta mıyım?’ diye endişelenmeden önce şunu bilmekte fayda var; cinsel isteğin zaman zaman azalması tamamen olağan bir durumdur. Her bedenin, her zihnin ‘şu an istemiyorum’ deme hakkı vardır ve bu durum bir hastalık değil insani bir durumdur.
‘Cinsel isteksizlik eşittir ilişkisel felaket’
Cinsel isteksizlik bir tür felaket değildir. Amerikan Psikoloji Derneği (APA), cinsel isteğin bireysel bir deneyim olduğunu ve ilişki kalitesinden etkilenebileceği ancak otomatik olarak ilişkiyle bağlantılı olmadığını söylemektedir.
‘Erkekler her zaman ister’
Lütfen bu yanlış bilgiyi tamamen ortadan kaldıralım. Birçok erkek cinsel isteksizlik yaşar. 2021’de yapılan........
© Yeni Düzen
