menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mişaulis ve Kavazoğlu anısına belgesel film yapılıyor... (4)

6 1
14.03.2025

11 Nisan 1965 tarihinde “Teşkilat” tarafından kurulan bir pusuda öldürülen Kostas Mişaulis ve Derviş Ali Kavazoğlu anısına AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu’nun hazırlamakta olduğu belgesele, biz de araştırmalarımızda öğrendiklerimizi paylaşarak katkıda bulunduk.

Geçtiğimiz günlerde PEO binasında yapılan belgesel film çekimlerine Demokrasi Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Burhan Eraslan ve Kıbrıs Türk Barış Derneği’nden Caner Özdevran ile birlikte katıldık ve AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu sorumlusu, değerli arkadaşımız Elias Dimitriu’nun ve belgeselin yönetmeni Paskalis Papapetru’nun sorularını yanıtladık.

Kısa belgesel filmin, Mişaulis ve Kavazoğlu anısına, ölüm yıldönümlerinde gösterilmesi bekleniyor... Geçmişle yüzleşmeye dair Kıbrıs’tan bu belgesel film girişimini biz de yürekten kutluyoruz ve devamını diliyoruz... Derviş Ali Kavazoğlu’nun ve Kostas Mişaulis’in arkadaşları ve ailesiyle 2005 yılında “Milliyetçiliğin Öksüz Bıraktıkları” başlığıyla YENİDÜZEN’de yayımlanan yazı dizimiz çerçevesinde çeşitli röportajlar yapmıştık. Bu çerçevede Kavazoğlu’nun kızkardeşleriyle 20 sene önce yaptığımız röportajları önceki gün ve dün yeniden paylaştık.

REZVAN KONTİ’NİN ANLATTIKLARI…

Derviş Ali Kavazoğlu’nun yoldaşlarından biri olan rahmetlik Rezvan Konti’yle yine “Milliyetçiliğin Öksüz Bıraktıkları” yazı dizimiz çerçevesinde 2005’te yaptığımız ve bu sayfalarda yayımladığımız röportajı bir kez daha yayımlamak istiyoruz. Rezvan Konti, sol hareketin önemli neferlerinden biriydi – tıpkı Derviş Ali Kavazoğlu gibi, o da “Teşkilat”ın “vur emri” çıkarmış olduğu şahıslardan biriydi… Onunla röportajımız, o günlerin ortamına ışık tutar nitelikte olduğundan, yeniden yayımlıyoruz… Nur içinde yatsın Rezvan Ustamız, onu saygıyla anıyoruz… Rezvan Konti’yle 2005 yılında yapıp bu sayfalarda yayımladığımız röportajımızın devamı şöyleydi:

Soru: İlk PEO’ya üye olduydun herhalde...

Rezvan Konti: Evet, sendika olarak oradan başlar zaten... AKEL’in içinde çok uğraştık... Köy içinde aydınlatmalarımız çoktu... AKEL’de 1951’den 60-65’e kadar, gezmediğimiz köy yok... Bir defasında Topçuköy’den İpsillat’a kadar koşturttular bizi! 58’den önceydi...

Soru: Kim koşturttuydu sizi o dönem?

Rezvan Konti: Topçuköylülerinden birisi... Kıbrıslıtürk...

Soru: Ne olduydu tam?

Rezvan Konti: Zeki vardı, yangıncı olduydu sonunda... Sakarya’da... Onunla beraberdik... Onun evine gittik, karısı İpsillatlı’ydı. Gittik ekmek yedik... Ben görev almaya başladıydım PEO içinde... İsim yapmaya da başladıydık... Bütün kademelerinde yer aldım PEO’nun ve AKEL’in... Beni aylıkçı yaptılardı partide ama yetiştirmedim çalışayım çünkü Mustafa, Salih falan anlaştık, dedik ki Elektrikçi Hasan’ı yapsınlar aylıkçı... Hem eğitimi vardı onun, hem de üstelik elektrikçi olduğu için, kasabanın içinde gezerdi. Biz köylerin içinde gezerdik. Öyle de oldu... Kabul ettiler bu önerimizi... Mustafa vurulmazdan önce, EOKA faaliyete geçtiydi, eğer faaliyet denirse buna.... AKEL bize bir adam yolladıydı, Merkez Yönetim Kurulu’nda mıydı, yoksa İlçe’de miydi - Druşiodi isimli bir ekmekçiydi bu adam... Onu yolladılar... AKEL’i terkedelim diye... “Niçin be?” dedik... “Koruyamayık sizi” dedi... Ben buna karşı çıktıydım... Götürdülerdi, Andreas Fanti’ydi İlçe Başkanı... Gece oldu bu vaka, ikindin Fanti çağırdı beni... Bana “Niçin istemezsiniz kaçasınız?” dedi bana. Dedim ki, “Nereye gideceğiz?”. Rahmetlik Mustafa Konti’nin bir sözü var, şöyle dedi: “O yannı giderim Muhammed kovar beni, bu yannı gelirim Hristos kovar, ben nereye gideceğim?!...” Aynı zorluğun içindeydik hepimiz de tabii...

Soru: Demek ki o dönem TMT de çıktıydı, hem EOKA, hem TMT vardı... Ve AKEL size “Ben sizi koruyamam, gidin” dedi...

Rezvan Konti: “Gidin partiden” şeklinde değildi ama “Türk toplumunun içine gidin” şeklindeydi... Kimin yanına gidecektin? En büyük zorluğumuz oydu... Çünkü Türk halkından koptuyduk... O yanda çalışırdık, o sevgiyi toparlayamadık... Ta ki İnkılapçı........

© Yeni Düzen