menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Forest Park Oteli’nin tarihçesi… (1)

11 0
tuesday

Çok değerli arkadaşımız, Avustralya’dan araştırmacı-yazar, grafik sanatçısı ve Tales of Cyprus (“Kıbrıs’tan Hikayeler) internet sayfası kurucusu Konstantinos Emmanuelle, Kıbrıslıtürkler’in de çok gittiği Forest Park Oteli’nin tarihçesini kaleme aldı… Konstantinos Emmanuelle’in yazısını okurlarımız için özetle derleyip Türkçeleştirdik. TALES OF CYPRUS’ta (“Kıbrıs’tan Hikayeler”) yer alan Konstantinos Emmanuelle arkadaşımızın yazısı özetle şöyle:

*** 2016 yılının Ekim ayında, ailemle birlikte Platres’teki Forest Park Otel’de kalma ayrıcalığım olmuştu… Otelde kaldığım günlerde, otelin sahibi Bay İraklis Skirianidis’le tanıştım. Ve keşfettim ki gerek Bay İraklis’in babası Yorgos Skirianidis, gerekse dedesi İraklis Skirianidis, Kıbrıs’ta turizm ve otel yöneticiliğinde derin izler bırakmışlardı… Onların en kayda değer miraslarından birisi de Leymosun kazasında, Trodos dağlarının güney eteklerindeki çok güzel Platres köyünde bulunan Forest Park Otel’di.

*** Islak bir sonbahar ikindi vakti, Bay İraklis, kendisiyle “Tales of Cyprus” (“Kıbrıs’tan Hikayeler”) sayfam için röportaj yapmamı kabul edecekti… Ona, alışılmışın dışında olan soyadının köklerini bilip bilmediğini sorarak başladım röportaja… “Büyük dedem Yorgos Skirianidis, Yunanistan’ın Skiros adasından 1837 yılında Kıbrıs’a gelmişti” diyor. “Yunanistan’daki orijinal aile isminin ne olduğunundan tam emin değilim çünkü herkes ona “Skiroslu Yorgos” yani Yorgos Skirianidis diye seslenmekteydi. Oğlu İraklis – ki adımı ondan alıyorum – 1867 senesinde dünyaya gelmişti. Dedem 43 yaşındayken yani 1901 senesinde Kıbrıs’taki ilk lüks oteli inşa etti ve adını da Pafsilipon koydu…” Pafsilipon aslında Skiros adasındaki bir bölgeydi ve tercümesi de “Hüznün bittiği yer” idi…

*** Bay İraklis, Pafsilipon Oteli’nin İngiltere, Mısır, Suriye, Sudan ve Filistin’den insanların deniz yolu aracılığıyla Kıbrıs’ı her zamankinden çok daha fazla sayılarda ziyaret ettikleri dönemde inşa edilmiş olduğunu hatırlatıyor. “Dedemin hem parası, hem de vizyonu vardı” diyor Bay İraklis, gururla… “Adanın yirminci yüzyıla doğru ilerlemeye hazır olup olgunlaştığı bir dönemde, Kıbrıs’a ziyaretçileri çekmek maksadıyla bir fırsat yakalamıştı… Onun vizyonu, ziyaretçilerin gerek Avrupa, gerekse İngiliz İmparatorluğu’ndaki oteller düzeyinde lüks otellerde konaklayabilecekleri yeni ufuklar açacaktı Kıbrıs’a…”

*** Bay İraklis’e göre, Pafsilipon Oteli’nde kalmaya gelen pek çok ziyaretçi Kıbrıs’a Mısır’dan “Fuadiye” adlı bir gemiyle gelmekteydiler – bu geminin Kıbrıs’taki acentası ise Orfanidis ve Mirat Şirketi idi… “Ziyaretçiler zengin Mısırlılar’dan oluşmaktaydı, Paşalar, Beyler geliyordu… Ayrıca yazın kızgın sıcağından kaçarak Platres’in serin dağ havasında rahatlamaya gelen Yunanlılar da vardı. Ayrıca Leymosun ve Lefkoşa’nın zengin aileleri de, yaz tatillerinin çoğunu dağlarda........

© Yeni Düzen