“Yunan hükümeti, Kıbrıslıtürkler’e ve Kıbrıslırumlar’a özür borçludur…”
Yunanistan’da 25 Mart törenlerinde “Kıbrıs Yunandır” diye slogan atan ve Türkiye’ye küfreden bazı Yunan Donanması okulu öğrencilerine tepki gösteren Yeni Kıbrıs Derneği, “Yunan hükümeti, Kıbrıslıtürkler’e ve Kıbrıslırumlar’a özür borçludur” dedi.
Yeni Kıbrıs Derneği’nin bize ulaşan açıklamasını, İngilizce’den Türkçe’ye çevirerek okurlarımızla paylaşıyoruz. “Aşırı milliyetçilik, yurtseverlik değildir” başlıklı açıklamada özetle şöyle deniliyor:
*** 25 Mart geçit törenindeki olayları ve Yunan Donanması Daimi Astsubay Okulu (SMYN) öğrencilerinin küfürlü sloganlar atmasını derin bir endişe ve öfkeyle izledik. “Kıbrıs Yunan'dır” ve “Türkiye'ye Lanet Olsun” gibi sloganlar, törene katılarak alkış tutan vatandaşların ve küçük çocukların önünde askeri bir kesinlikle haykırılarak söylendiğinde, ulusal gururun bir ifadesi değildir. Aksine, cunta dönemi kalıntılarının ve milliyetçi fanatizmin hâlâ mevcut olduğunu ve alkışlandığını ürpertici bir şekilde hatırlatmaktadır.
*** Bu, tarihimizin en karanlık köşelerinden “Yunan-merkezli Kıbrıs” hayaletinin ilk kez yükselişi değildir. Bu tür sloganlar bizi onlarca yıl geriye götürüyor — hem Yunanistan'da, hem de Kıbrıs'tan diğer ateşli kişilerin tam olarak aynı sözcükleri haykırdığı bir zamana… Ancak sözcüklerle yetinmediler. Bir adım daha ileri gittiler: Bir darbe düzenlediler, demokratik olarak seçilmiş bir hükümeti devirdiler ve nihayetinde Türkiye'nin 1974'te Kıbrıs'ı işgal etmesinin kapısını açtılar. Bunun sonucu ne mi oldu? Kıbrıs Cumhuriyeti, topraklarının yüzde 37’sini kaybetti, bonlerce ölü, kayıp ve göçmene neden oldu bu yapılanlar…
*** Kıbrıs liderliğinin pasif duruşu bizi özellikle sarsıyor. Kıbrıs sorunuyla ilgili yeni görüşmelerin başladığı bir zamanda – ki bu süreç, siyasi ciddiyet ve itidal gerektiren bir süreçtir - bu tehlikeli patlamaları kınamak için tek bir resmi açıklama yapılmadı. Bu gibi durumlarda, sessizlik tarafsızlık değildir. Suç ortaklığıdır.
*** Açık ve net olalım: “Kıbrıs Yunan'dır” sloganı ne Helenizm'I, ne de Kıbrıs tarihini onurlandırır. Bu, 1974 darbecilerinin kullandığı sloganın aynısıdır — "ultra-vatansever" aptallıklarıyla Kıbrıs'ın yarısını Türkiye'ye teslim edenlerin sloganıdır bu.. Bunlar, Kıbrıs halkını —hem Kıbrıslı Rumları hem de Kıbrıslı Türkleri— felakete sürükleyen aynı kişilerdir.
*** Yunan hükümeti, hem cuntanın ihaneti, hem de ardından gelen Türk saldırganlığı nedeniyle yaşanan acılardan dolayı Kıbrıs halkına -hem Kıbrıslırumlar’a, hem de Kıbrıslıtürkler’e - özür borçludur. Aşırı milliyetçi duruşlar ve askeri övünmeler yerine, soğukkanlılığa, sağduyuya ve dürüst bir öz değerlendirmeye ihtiyacımız var. Ulusal her şeye kadir olma fantezilerine kapılmak yerine, siyasi gerçekçiliğe ihtiyacımız vardır…
*** Türk işgalinden yarım yüzyıl sonra, bağıran ve tezahürat edenlerin tarihten hiçbir şey öğrenmediği çok acı biçimde çok açık ve nettir. Ve tarihlerinden ders almayan bir halk, onu tekrarlamaya mahkûmdur — cesaret ve şanla değil, ulusal trajedi ve kolektif aşağılanmayla…”
*** BASINDAN GÜNCEL…
“Mutabık kalınan çerçeve…”
Pambos Haralambus/ALITHIA
Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis dün yaptığı açıklamada “amacımız Crans-Montana’da kaldığımız yerden, üzerinde mutabık kalınan çerçeve temelinde görüşmelere devam etmektir” dedi ve “başka bir şey görüşmeyeceğiz” diye ekledi. Cenevre’deki genişletilmiş konferansla ilgili bir soru üzerine Başkan, BM Genel Sekreteri’nden bir mektup aldığını ve “Cenevre’de olumlu bir sonuç elde etmek için hazırlandıklarını” belirtti. “Tek bir hedefimiz var: Crans-Montana’da kesintiye uğrayan görüşmeleri üzerinde mutabık kalınan çerçeve temelinde kaldığı yerden devam ettirmek. Başka bir şey görüşmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın Cenevre’ye olumlu bir sonuç elde etmek için gittiği ve tek hedefinin görüşmelere Crans-Montana’da kaldığı yerden devam etmek olduğu yönündeki tutumu, hem Kıbrıslırum, hem de Kıbrıslıtürk toplumularında Kıbrıs sorunu konusunda endişeli olan, ve 2017 yılında askıya alınan görüşmelerin yeniden başlaması ve tamamlanmasını umut edenlerin desteğini alıyor. Ancak ilginç bir şekilde, Kıbrıslırum (çoğunlukla) ve Kıbrıslıtürk toplumlarında........
© Yeni Düzen
