“Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının tasarımcısı İsmet Güney'in hayatı ve eserleri ölümsüzleşiyor…”
Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının tasarımcısı İsmet Vehit Güney’in hayatı ve eserleri ölümsüzleşiyor; Güneyin kızı Nilgün Güney, Kıbrıs Haber Ajansı’na bir röportaj verdi. Kıbrıs Haber Ajansı’ndan Nikolas Stelya’nın haberi şöyle:
“İsmet Vehit Güney, belki birçok kişi için bilinmeyen bir isim, ancak Kıbrıs'ın en tanınır sembollerinden biri olan Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı. Türkçe olarak Kıbrıslıtürk Işık Yayınevi tarafından yayımlanan yeni bir biyografik çalışma, Kıbrıslıtürk sanatçının hayatını ve eserlerini okuyuculara sunuyor. Kitabın yazarı, Kıbrıs bayrağının tasarımcısının kızı, sanatçı Nilgün Güney, Kıbrıs Haber Ajansının (KHA) sorularını yanıtlıyor.
ÇOK YÖNLÜ BİR KİŞİLİKTİ…
1923'te Limasol'da, Britanya koloni yönetimi altındaki bir Kıbrıs'ta doğan Güney, sadece bayrağın tasarımcısı değil, aynı zamanda adanın sanatsal ve kültürel yaşamında iz bırakan çok yönlü bir kişilikti. Öncü ruhlu bir sanatçı, öğretmen, şair, tiyatro yazarı, grafik tasarımcı ve reklamcı olan Güney, Kıbrıslıtürk toplumunda sanatın gelişmesi için itici bir güç oldu. Romantizm ve empresyonizmden etkilenen sanatsal yolculuğu, Kıbrıs manzarasını ve günlük yaşamı hassasiyetle yansıttı.
Nilgün Güney, İsmet Vehit Güney'in kızı, sadece babasının biyografi yazarı değil, aynı zamanda babası gibi başarılı kariyeri olan bir sanatçı ve yazar. 1952'de Lefkoşa'da doğan Nilgün, babasının sanat dünyasındaki izinden giderek İstanbul'da grafik sanatlar eğitimi aldı ve uzun yıllar Kıbrıs'ta görsel sanatlar öğretmeni olarak çalıştı. Sanatsal ifadesi ağırlıklı olarak insan ve psikolojisi üzerine odaklanmakta, çağımızın sosyal kaygılarını ve varoluşsal sorularını yansıtmaktadır.
ÖNEMLİ İZ BIRAKAN ÖNCÜ BİR SANATÇI…
Kıbrıs Haber Ajansının sorularını yanıtlayan Nilgün Güney, Kıbrıs bayrağının tasarımcısının çocukluk yıllarını Limasol'da Afrodit Sokağı'nda, Kıbrıslıtürkler, Kıbrıslırumlar ve Kıbrıslıermeniler’in birarada yaşadığı çok kültürlü bir mahallede geçirdiği bilgisini paylaşıyor. Çocukluğunda bir tabela atölyesine yaptığı tesadüfi bir ziyaret, hayatının dönüm noktası oldu; burada ilk kez resim sanatıyla ve resim yapan biriyle tanıştı. O andan itibaren ressam olmaya karar verdi ve tüm hayatını resim öğrenmeye ve uygulamaya adadı. Lefkoşa'daki, o zamanlar İslam Lisesi olarak bilinen Lefkoşa Türk Lisesi'nde eğitim gördü.
Güney’in anlattığına göre, İsmet Vehit Güney 1943'te mezun olmak üzereyken askere alındı ve II. Dünya Savaşı sırasında Filistin, İtalya ve Kıbrıs'ta onbaşı-tercüman olarak görev yaptı. Filistin'de bulunduğu süre içinde Mont Carmel isimli askeri kurumunda resim dersleri alma fırsatı buldu. Savaştan sonra bir süre işsiz kaldı. Bir kitabevi açtı ve Limasol'daki Kıbrıslıtürk aydınların buluşma noktası olan "Limasol Türk Spor Kulübü"ne katıldı. Burada tiyatro ile ilgilendi, gösterilere ve diğer etkinliklere katıldı. Şiirler ve hikâyeler yazmaya başladı, bunların çoğu günlük gazetelerde yayımlandı.
BİR KIBRISLITÜRK RESSAMIN İLK SERGİSİ…
Aynı dönemde resim yapmaya devam etti ve 1949'da Limasol'daki İngiliz Enstitüsü'nde ilk kişisel sergisini açtı. Bu sergi, Kıbrıs'ta bir Kıbrıslıtürk sanatçının ilk kişisel sergisi olması nedeniyle tarihi bir değere sahip. Aynı yıl Lefkoşa'da bir sergi daha........
© Yeni Düzen
