menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Baf-Mutallo’nun anneleri: Hatice Albayrak ve Zehra Değirmencioğlu’nu kaybettik...”

8 5
19.02.2025

Ulus Irkad

(Ulus Irkad, Baf-Mutallo’nun anneleri, Hatice Albayrak ve Zehra Değirmencioğlu’nu kaybetmemiz ardından, onlarla ilgili hatıralarını kaleme aldı... Teşekkürlerimizle paylaşıyoruz. S.U.)

Her olaydan her acıdan onlar yani anneler etkilenir. 16 Şubat 2025 tarihinde, 1950’lerden itibaren evlatlarının olaylardan bir zarar görmemesi için hep dua eden, Allah’a yalvaran iki fedakar kadını yitirdik: Hatice Albayrak ve Zehra Değirmencioğlu... Yaşları 90’lı yaşların üzerinde olması gerek. Anıları önünde tüm Değirmencioğlu ve Albayrak ailelerine taziyelerimi de belirterek saygı ile eğiliyorum…Mutallolu annelerin savaşta hem kocalarına, hem de evlatlarına ve de yakınlarına bir şey olmaması için ne kadar endişeli ve de acılarla dolu yalvardıklarını çok yakından biliyorum. O olaylara hep şahit oldum. Gerek 1963-64 gerekse 1974 yılında aralarındaydım. Çekilen korku ve acıların ne kadar etkili olduğunu çok iyi biliyorum. Her iki annemize de rahmet diliyorum…

BAF-KONİA’DAKİ ANILAR

1962 yılının içinde Baf-Gonia veya Konia (Konya) mahallesinden ayrılıp Mutallo’da Sinanların veya Albayraklar’ın evine gelip yerleşmiştik. Kiracıydık… Kardeşimiz Hamza, Konia’daki mahalede karşımızda komşumuz olan Çeleboların bahçelerindeki derin havuza dadanmıştı. Daha bir-buçuk, iki yaşlarındaydı ve o metrelerce derin havuza düşüp boğulabilirdi. Annem ve rahmetli babam bu yüzden kiracı olduğumuz o güzel evden ve o karma mahalleden ayrılma kararı vermişlerdi. Hamza’nın hayatını ancak öyle kurtarabilirdik. Kardeşimiz ele avuca sığmıyordu. Yaramazdı. Yaşı da çok küçüktü.

EV SAHİBİMİZ ALBAYRAKLAR-SİNANLAR’DI

Ev sahibimiz Albayraklar-Sinanlar ailesinden Hatice-Ali Albayrak ailesiydi. Hatice abla ev hanımı, hatırladığım kadarıyla sayısı dört olan evlatlarına bakmaya çalışan, Ali dayımız ise Baf’ta hanlardan birinde nalbantlık ve Baf Camisi’nde din adamlığı yapan önemli bir kişiydi. Mehmet abi, Eren abi, Pembe abla ve benim akranım olan Arif Albayrak eğitimde başarılı olan ve de Baf Kurtuluş’ta öğrenci olan başarılı gençlerdiler (Arif Albayrak o zamanlar benimle ilkokula gidiyordu.) Arif, kardeşim Tema ve ben (Arif benden bir yaş daha büyük, Tema da ondan bir yaş büyüktü) Baf Gazi İlkokulu’na giderdik. Arif’in kaşkaval peynirini ne kadar sevdiğini, bazen kahvaltıları bile birlikte yaptığımızı hatırlıyorum. Ali Dayı’nın 1963 öncesi Hacca gidişi ve Baf halkı olarak onu otobüslerle Baf dışında karşılayışımız, Han’da çalışırken Arif ile onu seyredişimiz, hayvanlara nal çakışını hiç unutmam. Unutamam… Hele bir gün Hasan Kunter, ben ve Arif’in bahçelerindeki havuza biri düşerken diğerini de tutarak üç-dört arkadaş birden havuzun içine düşüşümüz bile hep aklımdadır.

VE KORKULAR ENDİŞELER BAŞLIYOR

Bir gece tüm mahalle halkının telaşla Mavrali yakınlarından daha içe çekildiklerini, çarpışma veya savaş korkularının nüksettiğini, sonra da o acımasız çarpışmaların başladığını hatırlıyorum. Tüm insanlar en fazla da anneler korkuyordu. Zehra Değirmencioğlu ablamızın ve kocası Salih Dayı’nın, iki küçük oğlu; İbrahim ve Turan için ne kadar telaş ettiğini, onlara sarılarak, gerek 1963 yılında, gerekse 1974 yılında onlara bir şey olmaması için mücadele ettiğini de hatırlıyorum. Hatice ablanın, 1964 yılında Erenköy’e çıkan oğlu Mehmet Albayrak abimiz için endişelerini, haykırışlarını, diğer Erenköy anneleri gibi acılarının, gözyaşlarının yakından tanığıyım.

BİR SABAH YATAKLARDAN UYANMADIĞIMIZDA

Bir sabah uyandırılmadık. O gün okula gidemedik. Aralık 1963’tü… Okuldan ayrılış iki üç sene sürecekti… O sabah Hatice abla ile mahalledeki anneler, Lefkoşa’da olaylar çıktığını ve çocuklara bir şey olmaması için aralarında konuştuklarını, şimdi de duyar gibiyim. 62 sene öncenin tüm olayları beynimden ve de gözlerimin önünden gelip geçiyor. Mutallo’nun anneleri hep acılar içinde telaşlı, her anne gibi “Aman oğlum, aman evladım kendinizi gözetleyin size bir şey olmasın” deyişlerini, aynı korku ve telaşların 1974 yılında da devam ettiğini, çok iyi biliyorum.

MUTALLOLU ANNELER VE FEDAKARLIKLARIYLA EVLAT SEVGİLERİ UNUTULMAYACAK

Dün Hatice Albayrak ve Zehra Değirmencioğlı teyzelerimizi sonsuza uğurlarken benim duygularımın hep böyle olduğunu, artık dünyada savaş korkularının, Baf’taki ve Gazze’deki gibi acıların yaşanmamasını, bu acıların bizlere bir ders vermesini diliyorum. Barışın önemini vurguluyorum. İnsan hayatının değerini........

© Yeni Düzen