“Acıdan umuda” sergisinden notlar… (2)
Kıbrıs’ta ortak acılarımızdan hareketle ortak bir umut yaratmaya doğru oluşturduğumuz “Acıdan Umuda” başlıklı sergiyi nasıl hazırladık? 11 yıl önce hazırladığımız “Gerçeğin Rengi” başlıklı serginin bir devamı gibi “Acıdan Umuda” sergisi… O sergi sürecinde neler yaşadık? Bu sergi sürecinde rol oynayan neler vardı? Tüm bunları insani bir girişim olarak tümüyle gönüllü biçimde nasıl kotardık? Nelere dikkat ettik? Nasıl çalıştık? Bu sergiye ve öncesine dair notlarımı okurlarımla paylaşmak istiyorum… Notlarımın devamı şöyle:
“ACIDAN UMUDA…”
Ve Elias Dimitriu, iki toplumlu bir etkinlikten söz eder etmez, ona böyle bir sergi için çalışma başlattığımızı ama pandemi dönemi nedeniyle aksamalar yaşadığımızı aktardım. Buradan hareket ettik ve ressam Nilgün Güney ve seramik sanatçısı Fotos Dimitriu’nun küratörlüğünde “Acıdan Umuda” sergisinin hazırlıklarına giriştik. Önce bu konuyu daha önce Nilgün Güney’in stüdyosunda çalışmış olan Aydan Lisaniler ve Eda Gökçe’den başlayarak onlara Aliye Gündoğdu gibi iki toplumla ilgili “Maraş” konusunu işleyen bir ressamı daha kattık. Sergi için konuşmuş olduğumuz Dafne Triminikliniotis’in yanısıra, Elias’ın önerdiği başka ressamları da bu sürece kattık. Muratağa-Atlılar-Sandallar ve Dohni katliamlarını resimleriyle Kıbrıslırum toplumunda ilk kez gündeme getirmiş olan ancak şu anda hayatta olmayan ressam Mihalis Kirlitças’ın ailesiyle de Elias konuşup onun bu katliamlarla ilgili resimlerini sergiye katmalarını sağladı. Dr. Derviş Özer, iki toplumdan birbirini kurtaranların heykellerini yapmıştı, bunları da sergiye kattık çünkü tüm çatışmalara ve savaşlara karşın insaniyetini kaybetmeyerek öteki toplumdan insanları koruyarak hayatlarını kurtaranlar, bu ülkede “umudu” temsil ediyordu – onlar geleceğimiz için insaniyetin yok edilemediği umudun nüvesiydi, sembolüydü… Böylelikle altı Kıbrıslıtürk ve altı Kıbrıslırum sanatçının eserlerinin bir araya getirileceği sergimiz şekillenmeye başladı…
SANAT ESERLERİNİN SATIŞA KONULMAMASI PRENSİBİ…
Katılabilen ressamlarla bir atölye çalışması gerçekleştirdik ve onları bir araya getirmeye çalıştık. “Gerçeğin Rengi” başlıklı sergimizle daha önce yaptıklarımızı aktardık… Tıpkı “Gerçeğin Rengi”nde olduğu gibi, bu sergide de sanat eserlerinin satışa konulmayacağını, bu serginin de “insani” bir sergi olduğunu anlattık. Sanat eserlerinin böylesi sergilerde satışa konulmaması prensibinin herkes tarafından anlaşılmasını özellikle istedik, hem ben, hem Nilgün Güney arkadaşımız… Bu sergi için de, herhangi bir fona başvurmuyorduk ve herhangi bir para sözkonsu olmayacaktı… Maksat, tümüyle insani ve gönüllü biçimde bu konuları gündeme getirmek ve bunun ücretsiz olarak da yapılabileceğini gösterebilmekti… Herhangi bir yanlış anlamaya mehel vermemek için herşeyin mümkün olduğunca ücretsiz ve gönüllü olarak yapılmasını hedefledik ve bunu da başardık… Mümkün olduğunca minimum masrafla herşeyi kotarmaya çalıştık… Herkes yürekten katılmalıydı bu insani konuya, aksi halde gerçekleştireceğimiz serginin hiçbir anlamı olamazdı…
Ressam ve grafik sanatçısı Nilgün Güney, serginin afişlerini gönüllü ve ücretsiz biçimde hazırladı… Andri Dimitriu, Nuri Sılay ve Hasan arkadaşımızın gönüllü desteğiyle uğraşlarımıza hız verdik, üç dilde herşeyi hazırlamayı kotardık…
2025’te 27 Ocak’ta açılmasını öngördüğümüz sergiyi Larnaka, Leymosun, Baf, Mağusa ve Kıbrıs’ın her iki tarafında sergilemek istiyorduk. Lefkoşa’da sergi salonu arayışına girdik. İstediğimiz şey, Kıbrıslıtürkler’in rahatlıkla ulaşabileceği bir sergi salonu bulmaktı. Çeşitli yerleri gezdik ve sonunda bize ücretsiz olarak verilebileceğini öğrendiğimiz Stelyos Vakfı Merkezi’ni bulduk. İki odadan oluşan bu güzel binayla ilgili olarak Elena Papa’yla görüşerek gerekli girişimleri yaptık ve salonu ücretsiz olarak bir haftalık sergi için almayı başardık. Stelyos Vakfı’na ve Elena Papa’ya buradan yürekten teşekkürler..
“BARIŞ HOLÜ”NÜN İÇLER ACISI DURUMU…
Bu sergiyi hazırlarken, öncelikle Uzunyol’da bulunan ve daha önce pek çok etkinlik için kullanmış olduğumuz, Lefkoşa’nın Kıbrıslırum Belediyesi’ne ait “Barış........
© Yeni Düzen
