Ülkenin iki tarafı da faşist ruhlarla kaynıyor ve onlar her zaman kurbanla besleniyor!
Tarihte, insan kurban etme çok önemli bir ritüeldir…
Genellikle “Tanrıları” mutlu etmek adına binlerce, hatta milyonlarca insan kurban edilmiştir ve bu konuda yazılmış çok sayıda kitap vardır…
-*-*-
Ritüel insan kurban etme günümüzde oldukça nadirdir…
Hatta artık hemen hiç yoktur…
-*-*-
Yani insanı hala kurban ediyorlar ama yüzlerce yıl önceki gibi toprağını kana akıtmak gibi bir hedefleri yok.
Öldürmüyorlar belki ama ölüme terk edebiliyorlar!
-*-*-
Artık bir çok ülkede, sadece “politik çıkarlar ve ideolojik çıkarlar” uğruna bazı kurbanlar söz konusudur!
-*-*-
Mesela Simon Aykut…
-*-*-
Zavallı adam önce KKTC denen vurgun diyarında, vurguncuların kurbanı edilmiştir…
Bir grup ırkçı faşistin kendisini ihbar etmesi sonrası, bu kez milliyetçilik yaparak iktidar elde eden Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki “politik ve ideolojik çıkarın” kurbanı olmuştur…
-*-*-
Simon Aykut kesinlikle suçsuzdur…
Ve açıkça kurban edilmiştir.
-*-*-
Güney Kıbrıs’taki mahkeme dün Aykut’un tutuksuz yargılanma talebini bir kez daha reddetti…
“Değerlendirmemiz gereken yeni bir gelişme yoktur” kararına varan mahkeme, Güney Lefkoşa’daki Merkezi Cezaevi’ndeki sağlık önlemleri ve sağlık hizmetlerinin de yeterli olduğuna hükmetti…
-*-*-
Simon Aykut, 2024 Ağustos’unda sağlık sebepleri ile bir doktor tarafından tetkik edilmek için başvurdu.
Kasım 2024’e doktor randevusu alındı…
O doktor, “tercüman yok” diyerek randevuyu erteledi…
Simon Aykut’u, Şubat 2025’te bir doktor muayene edebildi…
-*-*-
Ve ayrıca Mahkeme, Simon Aykut’un prostat kanseri olasılığı ile ilgili olarak İngiliz doktorun verdiği raporu da “takmadı”!
-*-*-
Çok yazık!
Üzüntü verici bir gelişme!
Ülkenin iki tarafı da faşist ruhlarla kaynıyor ve onlar her zaman kurbanla besleniyor!
-*-*-
Çünkü, eğer Güney’de yasa, hukuk, adalet varsa; Simon Aykut’a, Kuzey’de yatırım yapma izni hatta vatandaşlık veren; hatta ve hatta O’nu teşvik edenleri de tutuklamak zorunda değil mi?
-*-*-
Daha önce de yazmıştım, dünkü mahkeme kararı ile artık bundan eminim:
Simon Aykut, “yasadışılığı yasal kabul eden doymak bilmeyen Kuzey Kıbrıs yöneticilerinin affedilmez ihmalinin” ve tabii ki bu affedilmez ihlale “insanlık dışı ve de acımasız faşizmle yaklaşan” Güney Kıbrıs yöneticilerinin içine tükürülmesi gereken tutumunun “KURBANI”dır!
Asil Nadir’in vasiyeti
O vasiyet gerçekten Asil Nadir’e mi aitti?
Sanmıyorum…
-*-*-
Ama beni........
© Yeni Düzen
