Söylenmemiş manifesto
KKTC Siyasetinde Kırık Düzen: Nasıl Tamir Edebiliriz?
“Büyüyünce ne olacaksın?” diye soruyoruz. Çocuklarımız doktor diyor, öğretmen diyor, mühendis diyor. Ama içimizde yankılanan sessiz bir soru var: Bu düzende çalışanın gerçekten kazanacağına inanıyor muyuz hâlâ?
Meclis mi? Yoksa “Körler Sağırlar Birbirini Ağırlar” Kulübü mü?
Muhalefet vekilleri sürekli muhalefet şerhi koyarak ya da sorgulayarak sessizliği bozsa da karşı pencere fütursuz bir tavırla meclisi anında bir maskaralığa çeviriyor. Ciddiyetten uzak bu yönetim değil, aslında yönetememe yaklaşımı halkın meclisine hiç ama hiç yakışmıyor!
Bir annenin çocuğu Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi koridorunda saatlerce sıra beklerken, bir iktidar milletvekili veya bakan, danışmanını ya da arkadaşını usulsüz bir şekilde bir göreve yerleştiriyor. Nisan 2025’te bir kişinin liyakatsız ve sınavsız bir şekilde Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nde görevlendirildiği iddiasının yarattığı kriz hâlâ hafızalarda. Artık hükümet edenler meclis kürsüsünü yasa için değil, kazanç ve kontenjan pazarlığı için kullanıyor. Kameraların önünde “halk için” konuşanlar, perde arkasında sadece kendi geleceğini yazıyor.
Halkın meclisi, halkın taleplerini yansıtan bir yer olmaktan çıkmış durumda. Yasama faaliyetleri arka planda; ön planda olan ise atama planları, ihale ayarları, kurum pazarlıkları. Hükümet vekilleri artık halk adına değil, kendi yandaşları ve yeniden seçilmek için çalışıyor; bu görevi bir meslek gibi algılıyor. Elbette muhalefet milletvekilleri toplumsal sorumluluklarının bilinciyle hem kürsü hem de yasa yapıcı rollerini sürdürüyor. Nitekim son dönemde Meclis’te özellikle eğitimle ilgili bazı yasa tekliflerinde muhalefetin ısrarlı ve nitelikli çalışmaları toplumda umut yaratıyor. Ancak kendi içinde de uyumsuz ve iş-bilmez olan hükümet, bu çabaları sabote ederek çoğu zaman sonuçsuz kalmasını sağlıyor.
Yasa hazırlamaktan aciz olan bu “bal yapmaz arı”lar ise torpil listelerinde, daha da önemlisi devlet kurumlarını yok etme süreçlerinde, kamu arazi ve kuruluşlarını peşkeş çekmekte oldukça aktif... Nitekim geçtiğimiz aylarda ancak kamu yararına ve ihaleyle kiralanabilecek bir devlet arazisinin Bakanlar Kurulu’nda doğrudan karar almak ve Resmi Gazete’de ilan etmek suretiyle bir partiliye verilmesi kamu vicdanında kapanmaz derin bir yara daha açtı.
Geçtiğimiz aylarda Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda (KIB-TEK) yaşanan atama tartışmaları, KIB-TEK sayaç ve........
© Yeni Düzen
