menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu Gerginlik Neden Tırmanıyor?

14 0
15.08.2025

Solomu’nun öldürüldüğü günü çok net hatırlıyorum… 96 yılının kavurucu bir Ağustos günü, genç ve silahsız bir adamın tek el ateşle öldürülüp yere düştüğü anları, defalarca izledik.

“Bayrağa el kalkmaz, bedeli ağır olur” tartışmalarını da duyduk, “silahsız birine ateş edilmesinin kabul edilemez” olduğunu da…

Motorlu eylemcilerin sınır kapılarında yarattığı gerginliği de net hatırlıyorum, Solomu’nun kuzeni Isaac’ın nasıl öldürüldüğünü de…

Her iki ölümün de tartışmasız şekilde orantısız bir güçle silahsız kişilere karşı işlenmiş bir cinayet olduğuna inanıyorum. 18 yaşındayken de bunu hissediyordum, bugün de aynı duyguyla bakıyorum her iki olaya.

Her iki olayın da binlerce kez izlenen canlı kayıtları Türkiye’yi mahkum edip, tazminat ödemesine neden olsa da kişisel sorumlularla ilgili tek bir işlem yapılmaması, bunların korunması, bu toplumlara horlatılmaya mahkum yeni bir travma daha yarattı ne yazık ki.

Ancak aradan geçen 29 yılda her yıl yapılan eylemlerin yarattığı gerginliğin bu kadar tırmandırıldığını hatırlamıyorum. 29 yıl sonra sadece ve sadece acıdan beslenen şövenist bir dilin kendine bir anıt heykel üzerinden neden zemin bulduğunu da anlamıyorum.

Kıbrıs Türk basınında bu haberlerin altına yapılan birçok yorumun ise tamamen insanlıktan uzak olduğunu düşünüyorum.

Üst düzey yönetimin en ön sırada sahiplendiği bu anma etkinlikleri, burada yapılan ırkçı ve şiddeti körükleyen şuursuz konuşmaların, ya da sınırda geçişlerin saatlerce durmasına neden olan öfkeli eylemlerin de doğal bir yas sürecinin sonu olduğunu........

© Yeni Düzen