Kürtler bu kez kazan-kazan diyecek mi?
İsrail-İran Savaşı gerçek rengini göstermeye başladı: Çin, Rusya, İran, Kuzey Kore ve Pakistan’ın başını çektiği Şark mı yoksa İsrail, ABD, AB, Hindistan ve kısmi Körfez Ülkelerinin temsil ettiği Garb mı Yeni Dünya Düzeni’ne şekil verecek! Batının, temellerini 13.yüzyılda attığı sonrasında da 18.yüzyılda güçlü bir şekilde sahaya sürdüğü ve emperyalizmi güçlü tutabilmek-can damarlarını besleyebilmek için geliştirdiği Oryantalizm veya bir diğer adıyla Şarkiyatçılık’ın bu derece tutacağını yaratıcıları bile tahmin edemezdi. Şarkiyatçılık/Oryantalizm bakış açısı doğunun kendine özgü kodlarını incelemekten ziyade “batının istediği gibi bir doğu” yaratmanın peşindeydi.
Batı, doğunun her santimini araştırdı ve elde ettiği verileri ayrıştırarak sosyolojik-siyasi-ekonomik-kültürel “ayrıştırma ve çatıştırma zehirleri” icad etti, panzehiri olmayan! Sonrasında bu zehirleri sırasıyla doğuya enjekte ederek gözlemledi. Aslında batının yarattığı Oryantalizm/Şarkiyatçılık “emperyalizmin kendine dair kazanımlar” elde etme aracıydı. Dünyanın son üç yıldır geldi geliyor dediği İsrail-İran savaşı da batının şarkiyatçılıktan panzehir elde etme çabasıdır. Misal; İsrail-İran savaşı başladığı ilk andan itibaren İran’da iç savaş çıkarmak için Kürtlerin adı zikredilmeye başlandı. Neden? Kürtlerin geçmiş acılarını ve kandırılma olaylarını incelerken Kadim Başkan Mesud Barzani’nin anılarını anlattığı kitapları referans alıyorum. Mesud Barzani’nin anılarında iki başlık fazlasıyla öne çıkıyor; ölüm ve ihanet!
Yani emperyalizmin çocuğu Şarkiyatçılık şu rolleri verdi Ortadoğu insanına; ya şehit ol ya hain!
Geçmişin Kürt tarihi sayısız ihanetle ve acıyla dolu elbette fakat şimdi Kürtlere ait tablonun çok farklı olduğunu henüz tam olarak göremedi ülkeler. Yeni Dünya düzeninde; çalışan, üreten, eğitimli, bilinçli, birlikte hareket eden, üst düzey görevler alan, vatan bilinci kazanmış Kürtler var artık dünyanın karşısında. Dönelim İsrail-İran........
© Yeni Birlik
