Kıymetli yorumcularımızla baş başa…
Takdir, tahsin, tashih ve ilâve maksadıyla yapılan yorumlarından dolayı okuyucularımıza kalbî dualarımızı ve teşekkürlerimizi arzediyoruz. Bu yazıda nazara alacağımız yorumlar, daha çok, tenkitleri ve yanlış anlaşılmaları tedai eden yorumlar olacak. En başta, zaman ayırıp fikir geliştirdiklerinden dolayı, peşinen takdiri hak ediyorlar. Lâkin aynı manalara gelecek dili konuşamadığımızdan, bazen anlaşamıyoruz. Elbette her zaman aynı dili konuşacak değiliz.
Köşemizde yayımlamaya çalıştığımız konuların, ekseriyetle aktüelitedeki bazı yanlış anlaşılmalara müdahale olduğunu veya gelişen olayların –imkânımız nisbetinde– Risale-i Nur penceresinden tahlili olduğunu biliyorsunuz. Bilhassa Avrupa felsefesini, tarihini ve cereyanlarını alâkadar eden konuları bütünlük içinde analiz için, meydana gelen hareketin arkasındaki saikleri bilip, Risale-i Nur’un adesesinden incelememiz gerekiyor. Bediüzzaman, Şark’ın ve Garb’ın temel düşünce hareketlerinin paradigmalarını Risale-i Nur Külliyatı’nda anlattığından, muhataplarımızın bu esaslara göre yazılarımızı okuduklarını telâkki ediyoruz. Yani o iklimde ve o seviyede yazmak durumunda kalıyoruz. Yine biliyoruz ki; Yeni Asya Gazetesi’nin ve Yeni Asya Neşriyatın neşriyattaki hedefleri, Ahirzaman’ın dinsizlik cereyanlarının belini kıran Risale-i Nur hakikatlerinin yorumlanmaları şerhleri ve hayata aktarılmalarıdır. Gazetemizin elli altı senelik arşivine girdiğinizde, bu farkı açıkça göreceksiniz. Bu itibarla yazılarımızda; aktüalitedeki doğrular kadar, Nurlar’a uygunluğu da nazara almak........
© Yeni Asya
