menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Avrupa Neoliberallerindeki büyük panik

9 32
07.03.2025

Birçok münasebetlerle iç içe geçmiş iki kıtada milletlerdeki şaşkınlığın sebebi yalnızca, yalnızca Trump’ın üslubundaki ürkütücülük olmamalı. Son yarım asırda olan-biteni fıtrî zannetmiş halkların gelişmelerden bir şey anlayamamaları da şaşkınlığı arttırıyor.

Bediüzzaman’ın, Kur’ân ve Sünnet tezgâhında hazırladığı Ahirzaman haritasını bilip, gelişen olayları bu temelde takip edenlerin sekineti de diğer dindarları hayrete düşürüyor.

Gelişen olaylar, Bediüzzaman’ın tefsirindeki ölçülerin sağlamasını bir kez daha gösterdi.

Önce şunu kaydedelim: Birinci Dünya Savaşı’nın neticeleri, dünyamızın iki kutupluluğunu doğurmuştu. İkinci Dünya Savaşı bu hakikati daha belirgin hale getirmişti. Komünist ve istibdada dayanan, semavî dinler karşıtı dünya ile demokrasiyi ve insaniyeti esas alan, semavî dinlere sahip halkların dünyası… Bolşevikliği veya komünistliği esas alanlar, mahiyetlerini dünya kamuoyundan gizlemek için mütemadiyen kimlik ve format değişikliğine gittiler. Bu tahribatçı dinsizlerin insanlığı aldatmak için büründüğü yeni kıyafetleri, bu sefihlerin bozgunculuklarını örtemediğinden, –gecikmeli de olsa– onların mahiyetlerinin anlaşılmasını sağladı. Dünün komünist ve Marksist sosyalistleri, üstadları Henry Kissinger ile Karl Popper’ın düşünce kavşakları olan Davos koordinasyon merkezinin teşkilinden sonra, 1970’lerden itibaren Neoliberal ve Neocon kimliğiyle piyasaya çıktıklarında, neredeyse kendilerini ilâh ilan ediyorlardı. Daha sosyal ve liberal görünümlü münafık Marksizm, sivil ihtilâlleriyle Enternasyonalcilerin önüne geçmişti. Lenin’in kızıl renginin yerine yeşil ve turuncu gelecekti. Bunların bazı projelerini de gördük.

Yeni........

© Yeni Asya