Muvakkat ve mütehavvil siyaset âlemleri...
(Risale-i Nur Talebelerinden bir kısım kardeşlerimin, benim haddimin çok fevkinde hüsn-ü zanlarını ve ifratlarını ta’dil etmek için ihtar edilen bir muhaveredir.)
Bundan kırk elli sene evvel büyük kardeşim Molla Abdullah (rahmetullahi aleyh) ile bir muhaveremi hikâye ediyorum:
O merhum kardeşim, evliya-i azîmeden olan Hazret-i Ziyâeddin’in (ks) has müridi idi. Ehl-i tarikatçe mürşidinin hakkında müfritâne muhabbet ve hüsn-ü zan etse makbul gördükleri için o merhum kardeşim dedi ki:
“Hazret-i Ziyaeddin bütün ulûmu biliyor. Kâinatta, kutb-u a’zam gibi her şeye ıttılâı var.” Beni, onunla rabt etmek için çok harika makamlarını beyan etti.
Ben de o kardeşime dedim ki:
“Sen mübalağa ediyorsun. Ben onu görsem, çok meselelerde ilzam edebilirim. Hem sen benim kadar onu hakikî sevmiyorsun; çünkü kâinattaki ulûmları bilir bir kutb-u a’zam suretinde tahayyül ettiğin bir Ziyaeddin’i seversin; yani o ünvan ile bağlısın, muhabbet edersin. Eğer perde-i gayb açılsa, hakikati görünse, senin muhabbetin ya zail olur veyahut dörtten birisine iner. Fakat ben o zat-ı mübareği senin gibi pek ciddi severim, takdir ederim. Çünkü Sünnet-i Seniyye........
© Yeni Asya
