Mevcudatın her biri, birer sanat mu’cizesi
Çünkü bir işte kolaylık ve bir vaziyette sühulet, derece-i ilim ve maharetle mütenasiptir. Ne kadar ziyade bilse, o derece kolay yapar. İşte şu sırra binaen, her biri birer mu’cize-i sanat olan mevcudata bakıyoruz ki hayretnüma bir derecede sühuletle, kolaylıkla, külfetsiz, dağdağasız, kısa bir zamanda, fakat mu’ciznüma bir surette icad edilir. Demek hadsiz bir ilim vardır ki hadsiz sühuletle yapılır.
Ve hakeza, mezkûr emareler gibi binler alâmet-i sadıka var ki şu kâinatta tasarruf eden Zatın muhit bir ilmi vardır. Ve her şeyi bütün şuunatıyla bilir, sonra yapar.
Madem şu Kâinat Sahibinin böyle bir ilmi vardır; elbette insanları ve insanların amellerini görür ve insanlar neye lâyık ve müstahak olduklarını bilir; hikmet ve rahmetin muktezasına göre onlarla muamele eder ve edecek. Ey insan! Aklını........
© Yeni Asya
