Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir
Ve onun fiyatı olarak bize verdikleri, sefihâne ahlâk-ı seyyieleridir, sefihâne seciyeleridir.
Meselâ, bizden aldıkları seciye-i milliye ile, bir adam onlarda der: “Eğer ben ölsem, milletim sağ olsun. Çünkü, milletimin içinde bir hayat-ı bâkiyem var.” İşte bu kelimeyi bizden almışlar. Ve terakkiyatlarında en metin esas da budur. Bizden hırsızlamışlar. Bu kelime ise din-i haktan ve iman hakikatlerinden çıkar. O, bizim, ehl-i imanın malıdır. Halbuki, ecnebîlerden içimize giren pis ve fena seciye itibarıyla, bir hodgâm adam bizde diyor: “Ben susuzluktan ölsem, yağmur hiçbir daha dünyaya gelmesin. Eğer ben görmezsem bir saadeti, dünya istediği gibi bozulsun.” İşte bu ahmakane kelime dinsizlikten çıkıyor, ahireti bilmemekten geliyor; hariçten içimize girmiş, zehirliyor.
Hem o ecnebîlerin, bizden aldıkları........
© Yeni Asya
