menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu göstersek...

18 0
01.08.2025

Hem zaman-ı Saadetten şimdiye kadar hiçbir tarih bize bildirmiyor ki; bir Müslüman, muhakeme-i akliyesi ile başka bir dini İslâmiyete tercih etmiş olsun ve delil ile başka bir dine dahil olmuş olsun. Dinden çıkanlar var; o başka mesele. Taklit ise ehemmiyetsizdir. Halbuki edyân-ı sâire müntesipleri, mutlaka fevc fevc muhakeme-i akliye ile ve bürhan-ı kat’î ile daire-i İslâmiyete dahil olmuşlar ve olmaktadırlar. Eğer biz, doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ve istikameti göstersek, bundan sonra onlardan fevc fevc dahil olacaklardır.

Hem de tarih bize bildiriyor ki: Ehl-i İslâmın temeddünü, hakikat-i İslâmiyete ittibaları nisbetindedir; başkaların temeddünü ise, dinleriyle mâkûsen mütenasiptir.

Hem de hakikat bize bildiriyor ki: Mütenebbih olan beşer, dinsiz olamaz. Lâsiyyema, uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz........

© Yeni Asya