Bu azîm kâr, ihlâssızlıkla kaçırılmaz!
Nasıl ki dört beş adamdan, iştirak niyetiyle biri gaz yağı, biri fitil, biri lâmba, biri şişe, biri kibrit getirip lâmbayı yaktılar. Her biri tam bir lâmbaya mâlik oluyor. O iştirak edenlerin her birinin bir duvarda büyük bir âyinesi varsa, her birinin noksansız, parçalanmadan, birer lâmba, oda ile beraber âyinesine girer. Aynen öyle de, emval-i uhreviyede sırr-ı ihlâs ile iştirak ve sırr-ı uhuvvet ile tesanüd ve sırr-ı ittihad ile teşrikü’l-mesai, o iştirak-i a’mâlden hâsıl olan umum yekûn ve umum nur her birinin defter-i a’mâline bitamamiha gireceği, ehl-i hakikat mabeyninde meşhud ve vakidir. Ve vüs’at-i rahmet ve kerem-i İlâhînin muktezasıdır.
İşte ey kardeşlerim! Sizleri inşaallah menfaat-i maddiye rekabete sevk etmeyecek. Fakat menfaat-i uhreviye noktasında bir kısım ehl-i tarikat aldandıkları gibi, sizin de aldanmanız mümkündür. Fakat şahsî, cüz’î bir sevap nerede, mezkûr misal hükmündeki iştirak-i a’mâl noktasında tezahür eden sevap ve nur nerede?
İkinci Misal: Ehl-i sanat, netice-i sanatı ziyade........
© Yeni Asya
