Askerin siyasete müdahalesi
Ey asâkir-i muvahhidîn! Otuz milyon Osmanlı ve üç yüz milyon İslâmın namusu ve haysiyeti ve saadeti ve bayrak-ı tevhidi, bir cihette sizin itaatinize vabestedir. Sizin zabitleriniz bir günah ile kendi nefsine zulmetse, siz bu itaatsizlikle üç yüz milyon İslâma zulmediyorsunuz. Zira bu itaatsizlikle uhuvvet-i İslâmiyeyi tehlikeye atıyorsunuz. Biliniz ki, asker ocağı cesim ve muntazam bir fabrikaya benzer. Bir çark itaatsizlik etse, bütün fabrika herc ü merc olur. Asker neferatı siyasete karışmaz. Yeniçeriler şahittir. Siz Şeriat dersiniz, halbuki Şeriata muhalefet ediyorsunuz. Ve lekedar ediyorsunuz. Şeriatla, Kur’ân ile, hadis ile, hikmet ile, tecrübe ile sabittir ki; sağlam, dindar, hakperest ulü’l-emre itaat farzdır. Sizin ulü’l-emriniz, üstadınız, zabitlerinizdir. Nasıl ki, mahir mühendis, hâzık tabip bir cihette günahkâr olsalar, tıp ve hendeselerine zarar vermez. Kezalik; münevverü’l-efkâr ve fenn-i harbe âşinâ, mektepli,........
© Yeni Asya
