Bediüzzaman, insanlığa hitap eden Kur’ân-ı Kerîm’in ayetlerindeki manaları, hakikatleri, müjdeleri, iman, ibadet ve ihlâs esaslarını telif, tefsir, tefekkür uğruna ömrünü vermiştir. Savaş yıllarında, at sırtında, esarette, nefiyde, hapiste, gurbette iman davasından taviz vermeden Kur’ân davasının fikirlerini, esaslarını, ölçülerini, hakikatlerini Risale-i Nur Külliyatı olarak gelecek nesillere armağan etmiştir.

Risale-i Nur Kongresinin masa çalışmalarına katılan her meslekten ilim ve fikir erbabı şahsiyetler, akademisyenler, araştırmacılar, yazarlar, hukukçular ve genç kuşaklardan oluşan 80 kişi, altı masada yaptıkları çalışmalarla “En Büyük Hakikat İman” konusunda Risale-i Nur’un hakikatlerini, her derde deva, gönüllere şifa olarak tespit etmişler. Günümüz problemlerine çözüm önerisi mahiyetindeki yaklaşık 100 maddeyi sunan grup temsilcisi gençler, sonuç bildirisinde Kur’ân tefsirleri olan Risale-i Nurlardaki geniş muhtevayı, mana zenginliğini, sönmez ve söndürülmez hakikatlerin asrın insanlarının ihtiyaçlarına çareler mahiyetinde olduğunu ifade ettiler.

Kongre görevlilerinin güler yüzle, kardeşlik duygularıyla ihlâsla çalışmaları, gayretleri, iş bölümü ve yardımlaşmaları ile Kur’ân nurunun elmas hakikatlerini insanlığın nazarına sunmaları takdire şayandı. Onların say u gayretleri, saff-ı evvel........

© Yeni Asya