Mukadderat-ı hayatiyesinin mebadileri -2
Aynı ceninin kendisine özel ferdî farklılıklarıyla tecellisi de ehadiyete işaret olmaktadır. Ceninde, ferdî farklılık ve geneldeki benzerliklerin yaratılması ise Hâlık’ın hiçbir şeye muhtaç olmadan ama her şeyin kendisine muhtaç olduğunu ifade eden samediyetine işarettir. İşte bu manaları özetleyen metin, cenin lisanıyla şöyle ifade edilir: ““Bana bu sima ve azayı veren kim ise, bütün esasat-ı azada bana benzeyen bütün insanların sânii dahi Odur. Ve hem bütün zîhayatın sânii Odur.”1
Rahimdeki ceninin bu lisanı, gaybî değildir, niçin? Verdiği cevap kurallara uygun hareket etmeye ve nev’ine tâbi olduğu için gaybî değil, malûmdur, bilineni ifadedir. Âdeta, görünen âlemdeki ağacın, gayb âlemine uzanarak giren dalı mesabesinde bir mevzudur.
Dünyaya gelen bebek, âdeta bir dil olarak anne rahimdeki âlemden haber veriyor. Neyi haber veriyor, denilirse, ceninle tecellî eden vahdaniyet, ehadiyet ve samediyet manalarının tecellî eden hakikatlerini haber veriyor. Cenin der ki, “bana bu simayı ve dahi azaları veren onların esas ve mahiyetleriyle bana benzeyen bütün insanları da yaratmasıyla Vahid olduğunu, her birinde........
© Yeni Asya
