Gerek var mı?
İnsan, aslî vazifesinden kaçtığı sürece, talî meselelere, sûrî ehemmiyet vererek, onunla müdafaaya geçmesiyle, değil başkasını, kendini bile ikna edemez.
Birbiriyle uğraşanlar müsbet hareket edemez. Hizmet ettiğini sanarak, daha derin yaraların açılmasına sebep olur.
İnsanı ilgilendiren ana konulara hazırlık için çok yardımcı ve desteklere ihtiyaç varken minderin dışındaki cazip meselelere enerji ve vaktin harcanmasına sebebiyet, ana konudan uzaklaşmaktır.
Bakıyorsunuz, bir pir-i fânî ülkenin siyasî ve dâhil olduğu cemaatin ihtilâfî konularıyla bâkiye ömrünü harcıyor.
Hemen her gün, her Cuma; ekseriyetle de kopyala yapıştır yaparak kendince tebligatta bulunuyor, hazret. Ne desem ki? Son zamanlarda Cuma tebriklerinin Perşembeden yapılması artık endişelendirmiyor da Çarşambaya ne zaman kayacak beni merak ettiriyor (!)
Ecdad; “mukteza-i hâle mutabık, kelâm serdedilmeli”, derdi. Elbette hâlin........
© Yeni Asya
