menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yasaklar ve yalakalar

14 11
29.01.2025

Diktatörlük denilen müstebid rejimlerde, yasaklar gibi yalakalık yapanların sayısında da artış görülür. Lider kadrosunun yaptığı doğru-yanlış her şeye alkış tutar. Akıl ve iradesini teslim ettiği kimselerin hiçbir söz ve icraatini teraziye koymadan, mihenge vurmadan benimser ve hoyratça savunmasını da yapar.

Günümüzde, bunların bir kısmına “paralı trol,” bir kısmına da “gönüllü trol” deniliyor. Eskiden müdahaneci de denilen bu kifayetsizler, şahsiyetleri gitgide silikleştiği için, bu devirde yağcılık ve yalakalık yapmaktan başka bir işe yaramaz hâle geldiler.

«

Üstad Bediüzzaman, Muhakemat isimli eserinde “istibdad-ı mütenevvi” tâbirini kullanır. Yani, çeşit çeşit istibdattan söz ediyor: İlmî istibdat, siyasî istibdat, askerî istibdat, iktisadî istibdat, mânevî istibdat, vesaire…

Hutbe-i Şamiye isimli eserinde ise, “Beşinci hastalık” bölümünde, yine benzer şekilde “Çeşit çeşit sarî hastalıklar gibi intişar eden istibdat” ifadesini kullanır.

Bu ifadelerden de anlıyoruz ki, istibdat-diktatörlük, sadece bir yerde değil; aksine, birçok dairede olabiliyor ve görülebiliyor.

Herhangi bir dairede, yahut bir camianın........

© Yeni Asya