menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ümitlerin dirilişi

11 1
21.03.2025

Madem ki, maddî âlemde böylesine muazzam ve şümullu bir diriliş hâli var, o hâlde mâna âleminde de aynı şey neden olmasın. Meselâ, ümitlerin dirilişi…

Evet, ümitlerin dirilişi, hatta her daim diri tutulması, insan hayatı için en mühim bir meseledir. Zira, ümidin tersi olan “yeis”, mûminler için en fena bir hastalıktır. Üstad Bediüzzaman’ın tabiriyle “Yeis, mâni-i her-kemâldir.”

Buna mukabil “ümit” ise, kişiyi en kuvvetli dayanak ve rabıta olan “Allah’ın rahmeti”ne götürüp bağlar. Ki, Allah’ın rahmetinden ümit kesmek, büyük günahlar listesine dahildi.

O hâlde, her hadiseyi, her meseleyi ümidin dirilişine ve imanın tazelenmesine bir vesile yapmalı. Nitekim, “Ceddidü imaneküm bi-Lâilaheillallah/Lâilaheillallah diyerek imanınızı tazeleyiniz” emr-i İlâhisindeki hikmetli mâna da bize aynı dersi veriyor: Yani, “Hem kendi iç aleminizin, hem de içinde bulunduğunuz dış alemin değişmesi sebebiyle, siz de her daim imanınızı tazeleyiniz” mesajı veriliyor. Ümit, imanla bağlantılı olduğu için, demek ki, her iki cevheri de daima tazeleyip diri tutmak icap ediyor.

İşte Nevruz, o diriliş ve tazelenmeyi daha bir aşk û şevk ile........

© Yeni Asya