Muhalefeti kriminalize etme politikası
Ne var ki, aynı yoldan gitmeye hiç, ama hiç niyeti yok. Yani, demokratik teamüllere uyarak ve sandıktan çıkana razı olarak gitmeyi hiç düşünmüyor. Nitekim, bu yolla gitmemek için elinden geleni yapıyor. Üstelik, şimdiye kadar bunda başarılı olduğu da söylenebilir. Lâkin, bardak doldu. Hatta taşmak üzere. Dolayısıyla, istese de, istemese de gidecek. Büyük bedeller ödeyerek sahip olduğumuz yüz elli yıllık demokrasiden dönüş olmayacağını kabul etmekten başka kimsenin elinde bir seçenek yoktur.
«
Siyasî otorite, ele geçirmiş olduğu iktidarı başka hiçbir partiye devretmemek için kendince her türlü tedbiri almış ve almaya devam ediyor.
Meselâ: Daha evvelden kendilerine rakip durumdaki partilerin başında bulunan liderleri yakın çevresiyle birlikte kendi safına çekme politikası uyguladı. Bu sayede Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu, Mustafa Destici, Tansu Çiller ve son olarak Meral Akşener’in de aralarında bulunduğu yarım düzine kadar siyasî aktörü dizginlemeyi başardı.
Aynı muameleye razı olmayan rakiplere karşı ise, bir şekilde onları kriminalize etme politikası uygulandı ve uygulanmaya devam ediyor. Bir kısmı zaten hapiste. Geri kalanlarına ise, âdeta suç işlettirilmek suretiyle onlar da hapislik-mahkemelik........
© Yeni Asya
