Hanedanın cebren sürgünü
Cumhuriyet kurulduktan (29 Ekim 1923) dört ay sonra, Türkiye’de tarihin dönüm noktalarından biri yaşandı: Yaklaşık 625 yıldır fetih ve cengâverlik ruhuyla bu topraklarda hayat süren Osmanlı Hanedanına mensup bütün fertlerin hudut haricine gönderilmesine karar verildi.
Bu vahşiyane kararın uygulanmasına ise, hemen ertesi gün, yani 4 Mart 1924’ten itibaren başlanıldı. Onlara tanınan toplam süre on gündü. Dolayısıyla, on gün sonra, Türkiye topraklarında bir tek Osmanlı ferdi bırakılmaksızın tamamı sınırdışı edilmiş oldu.
Rakam kesin olmamakla birlikte, o tarihte İstanbul’da bulundukları tesbit edilen Hanedan nüfusunun 150 civarında olduğu tahmin ediliyor.
İşte, bu vatanı fetihlerle, şehit kanı ve gözyaşı ile yoğurarak bize miras bırakan şânlı bir hanedanın mensupları, son derece acı ve dramatik bir sürgün hayatına mahkûm edildiler.
Tabiî, meçhûle doğru giden bu sürgün hayatı, aynı zamanda yokluk, çile, parişaniyet, hasret ve ızdırap dolu günlerin de başlangıcını teşkil ediyordu. Buna rağmen, o şerefli hanedanın mensupları, Türkiye aleyhinde hiçbir faaliyette bulunmadılar. Vatana-millete zarar verecek hiçbir söz ve teşebbüsleri tesbit edilemedi.
Şu var ki, günün birinde........
© Yeni Asya
