Deprem korkusu; zelzele nârası
1939 yılı sonlarında yaşanan İzmir ve akabindeki Erzincan Zelzelesi, o tarihte tam da böylesi bir tesir hâsıl etmiş.
Mütevekkil mü’minler Rabbine daha çok yaklaşmışlar. İbadetlerine daha ziyade dikkat göstermeye başlamışlar. İslâmiyet düşmanları ise, tam aksine daha da azgınlıklaşmaya yönelmişler. Akılları başlarına gelmediği için, bilhassa dindar vatandaşlara karşı daha sert ve acımasız politikaları devreye sokmuşlar.
Burada bahsini ettiğimiz noktaya işaret eden Üstad Bediüzzaman, S. T. Gaybî isimli eserinin bir haşiyesinde 7.9 şiddetindeki Erzincan depremiyle ilgili olarak şunu ifade ediyor: “... Evet, bu geçen zelzele, kıyametin zelzele-i kübrasından haber verir gibi sarstı; fakat akılları başlarına gelmedi.”
Oysa, Zilzâl Sûresi’ne dair 14. Söz’de de ifade edildiği gibi “Şu sûre katiyen ifade ediyor ki: Küre-i arz, hareket ve zelzelesinde vahiy ve ilhama mazhar olarak emir tahtında depreniyor, bazen da titriyor.”
Ne var ki, yerin emir altında titremesi dahi, bazı gafilleri uyandırmaya yetmiyor. Gaflet tabakası o derece ağırlaşmış durumda. Geçen........
© Yeni Asya
