“Artık uyanınız!”
“Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin ahfâdı [torunları] olan vatandaşlarım ve kardeşlerim! Beş yüz senedir yattığınız yeter. Artık uyanınız, sabahtır. ” (Divan-ı Harb-i Örfî, s. 57.)
Bu uyanış çağrısının tılsımı hürriyetti:
“Ey hürriyet-i şer’î! Öyle müthiş ve fakat güzel ve müjdeli bir sadâ ile çağırıyorsun. Benim gibi bir şarklıyı tabakatı gaflet altında yatmışken uyandırıyorsun. Sen olmasa idin, ben ve umum millet, zindan-ı esarette kalacaktık.” (Age., s. 73.)
Milleti esaret zindanından kurtarmayı hedefleyen bu uyanış çağrısı, muhataplarına bunun yolunu da gösteriyordu: “Şeriata istinad........
© Yeni Asya
