Kıyamet yaklaştıkça Kur’ân nuru parlıyor
“‘Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî [Ümmetimden bir tâife devam edecektir.]’ (şedde sayılır, tenvin sayılmaz) fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk iki (1542) ederek nihayet-i devamına îma eder. Lâ ya’lemü’l-gaybe illallah. [Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.]
“‘Zâhirîne ale’l-hakkı [Galibâne hak üzere.]’ (şedde sayılır) fıkrası dahi makam-ı cifrîsi bin beş yüz altı (1506) edip bu tarihe kadar zâhir ve aşikârane, belki galibane sonra tâ kırk ikiye kadar gizli ve mağlubiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın îma eder. Ve’l-ilmü indallah. [Gerçek bilgi Allah katındadır. (Ahkaf Suresi: 23)] Lâ ya’lemü’l-gaybe illallah. [Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.]
“‘Hattâ ye’tiyallahu biemrihî [Allah’ın emri (olan kıyamet) gelene kadar.]’ (şedde sayılır) fıkrası dahi makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk beş (1545) olup kâfirin başında kıyamet kopmasına îma eder. Lâ ya’lemü’l-gaybe illallah. [Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.]”1
........© Yeni Asya
