Türkiye, Suriye ve ABD çalışma notları
Toplantıda iki ülke arasındaki Suriye diyaloğunun üst düzeyde sürdürülmesinin önemi vurgulanırken, ortak açıklamada "Türkiye ve ABD, istikrarlı, kendisi ve komşu coğrafyayla barışık bir Suriye vizyonu bekleniyor" ifadeleri yer aldı. Bu görüşmenin ardından AB ve Amerika, Suriye’deki yaptırımları peş peşe kaldırdıklarını açıkladılar.
Amerikan merkez bankasının devreye girmesi, kredi kartlarının dolaşımı, ticarette dolar realizasyonu ve Swift anlaşmaları yapmalarının da önü açılmış oluyordu. İç barışın sağlanması içinde ciddi adımlar atılmasını da kolaylaştıracaktı. Ülkenin yeniden imar ve inşası, yeni anayasası, güvenlik hizmetleri, askeri personel ve ordu, kamu maliyesi ve kamu yasalarının oluşması, petrolden tutun tüm NTE gibi varlıklarının da değerlendirilmesinin önü açılmıştı.
Bu gelişmelerle birlikte aynı paralelde Türkiye’deki PKK’nın bitirilmesi noktası da hayli yol almıştı. Terörsüz Türkiye’nin gelişimi için elzem olan bu gelişmeler tek başına ilerlemiyor. Oyun kurucular olan Türkiye, ABD, Rusya, Çin ve AB’nin tutumları da olayların nereye dönüşeceğini belirleyecek.
Türkiye’nin savunduğu tez, PKK’nın uzantılarının Suriye ve Irak’ın kuzeyinde, PYD, YPG ve SDG şeklinde konuşlandığı şeklinde idi. Bu yüzden zaman zaman bölgeye sınır ötesi harekatlar düzenliyordu.
Şam hükümetinin kurulması sonrasında, SDG, uzun süre El Şara’nın çağrılarına kulak asmadı, teslim olmadı ve silah ta bırakmadılar. 25 Şubat 2025’te Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması çağrısı sonrası, SDG de Suriye hükümeti ile anlaşmaya yanaştı. Silahlarını bırakmadan Suriye Hükümeti’nin bir parçası olduklarını ifade etmeleri beklenen gelişme değildi, silahların bırakılması, askerlerin teslim olması ve Suriye’nin bütünlüğüne entegre olmaları bekleniyordu.
Yaşana........
© Yeni Asya
