Mugalâtalı operasyonların “son”u...
Aslında, “19 Mart operasyonu”nun “görevlendirilmiş” birkaç savcı, yargıç ile bazı gazeteciler ve trollerle yürütülmesi; başta iktidar partisi teşkilâtlarının hatta Meclis grubunun yeterince sahip çıkmaması operasyonların “iktidar çevreleri”nde de netice alıcı görünmediğini ortaya koyuyor.
Bu endişe ile “operasyonlar”a “meşruiyet” kılıfı geçirmek için daha iddianâmleri hazırlanmadan, soruşturmaları yapılmadan, yargı kararı olmadan Cumhurbaşkanı ile “yandaş medya” peşinen siyasî rakipleri “suçlu” ilân ediyor. İletişim Başkanlığı kendini mahkeme yerine koyarak tek tek suçlarını sayma çarpıklığını sergiliyor.
MUHALEFETE “DÜŞMAN HUKUKU!”
Belli ki bir tek Cumhurbaşkanı’nın şahsına bağlanmış “siyaset”in her an çökebileceği endişesiyle gittikçe “totaliterliğe” dönüşen “otoriter rejim”in akıbetine inanmayan AKP seçmeni de kendini riske atmıyor.
Görünen o ki aynı zarfa konulup aynı sandığa atılan dört oy pusulasından bir tek AKP adayının kaybedip İmamoğlu’nun seçildiği “İBB Başkanı pusulası”nın iptaliyle tekrarlanan seçimlerde 13 bin farkın 800 bine, ardından bir milyona çıkarmasından çekiniliyor.
Ya da bütün devlet imkân ve araçlarının tepe tepe kullanılmasına, onca sandık ve seçim hilelerine ve........
© Yeni Asya
