12 Mart demokratik direnci
“28 Şubat postmodern darbe”ye direnmeye dair merhum 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 100 sayfalık “Darbe Tutanakları” ismi altında yayınlanan 7 Haziran 2012’de ifade verdiği Meclis Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda, asılsız iftira ve karalamalara karşı, “28 Şubat 1997 MGK toplantısının tutanakları açıklansın, kimin ne söylediği, benim ‘28 Şubat’ın mimarı mı’ olduğum, yoksa bir darbeyi mi önlediğim ortaya çıksın” tepkisiyle verdiği cevabın diğer darbe ve ara dönemler için de geçerli olduğunu görüyoruz.
Uyduruk isnad ve iftiralarla savrulan suçlamalara karşı halkın hür irâdesiyle seçilmiş Meclis’e ve hükûmetlere dayatılan darbelerin ve muhtıraların dürüstçe ortaya konulması için “gelin dürüst olalım, yani herkes dürüst olsun” çağrısıyla verdiği cevaplar, 12 Eylül darbesi gibi 12 Mart muhtırasının da arka plânını açığa çıkarıyor. (Darbe Tutanakları, 91)
Ve cuntanın hükûmeti devirmeyi kafasına koyduğu 12 Mart muhtırasının iç ve dış mihrakların tahrikiyle, 27 Mayıs ihtilâlinin tamamlayıcı 12 Eylül darbesine zemin hazırlandığını ortaya koyuyor.
DARBEYE ORTAM OLUŞTURMA “MUHTIRASI”
Çarpıtmaların başında, tıpkı 28 Şubat “post modern darbe” sürecinin suçunun koalisyon ortağı Doğru Yol Partisi’nin üzerine atılması gibi, 12 Mart muhtırasının dayatılmasının faturasının Adalet Partisi’ne (AP) kesilmesi geliyor.
Oysa Demokrat Parti iktidarının merhum Menderes’in Başvekil olarak 27 Mayıs’la devrilip Yassıada’da yargılanmasından sonra, Adalet Partisi (AP) iktidarının Başbakanı olarak 12 Eylül’e muhatap olan........
© Yeni Asya
