“Suriye’de döşenmiş mayınlar” ikrarı
“Suriye PKK’sı” PYD/YPG elebaşlarının önce “çağrıya uyuyoruz” deyip ardından defalarca “silâh bırakma ve fesih çağrısı’ bizi bağlamıyor; Apo bizden silâh bırakmayı istemiş değil, tüm bölgelerde bölgesel özerklik” restini çekerek peşinen “silâh bırakmaya ve tasfiye”ye yanaşmaları, dahası yerlerini tahkim etmeleri gerçeği ortaya koyuyor.
Suriye hükûmeti geçici Başkanı Heyet Tahriş’üş Şam örgütü (HTŞ) ile yaptıkları “protokol”de PYD/YPG’nin kontrol ettiği alanda görev yapacağı, emir-komutasının Şam’a değil, kendilerinde olduğu” şartlarını tekrarlamalarına karşılık, Ankara’dakilerin baştan beri şart koştukları örgütün “silâh bırakması ve tasfiye”den tek kelime bahsetmemeleri vaziyeti ele veriyor.
ABD’NİN YÜRÜTTÜĞÜ “İSRAİL GİZLİ PROJESİ”
Belli ki Ortadoğu’yu cetvellerle taksimle aralarında bölüştüren, Osmanlı’yı paylaştıran ecnebî işgalcilerin, İngiliz-Fransız mamulü Sykes-Picot versiyonu, “gaddarâne Sevr muahedesi” günceli BOP’la, maşaları terör örgütleri üzerinden yeni bir “tefrika kumpası” kuruluyor.
Bu kumpasla 2011’de Batılı emperyal mihrakların dünyanın dört bir yanından devşirdiği militanlarının önemli bir kısmını Türkiye üzerinden Suriye’ye yığdığı taşeronları radikal terör örgütleri vasıtasıyla ateşleyip alevlendirdikleri iç savaş fitnesinde hegemonyalarının yanısıra bölge ülkelerini İsrail’e karşı dilimleyip ifna etme stratejisi devreye sokulmuş.
Amerikalı Philip Gordon’un çizdiği ve İsrail Savunma eski Bakanı Moşe Yaalon’un deşifre ettiği Suriye’nin federalizmle Şam’da HTŞ’ye “Arap-Sünnî,” kuzeyde “PYD/YPG’ye “Kürdistan,” son provokasyonlarla binden fazla sivilin katledildiği Lazkiye-Tartus hattında “Alevistan,” güneyde İsrail’in uhdesinde “Dürzistan” devletçiklerine ufatılması ifsadı dayatılıyor.
Aslında 1948’de........
© Yeni Asya
