“Süreç”in içyüzü “özel-gizli mektup”ta
Bilindiği gibi aylardır adı konmayan “süreç”, öncelikle “Suriye PKK’sı” PYD/YPG komutanı Mazlum Abdi’nin “Öcalan’ın ‘silah bırakma ve fesih çağrısı” bizi bağlamıyor” çıkışıyla, akabinde örgütün başındaki Salih Müslim’in “Apo bizden silah bırakmayı istemedi” açıklamasıyla sendeledi.
Ardından Mazlum Abdi’nin Heyet Tahrişü’ş-Şam (HTŞ) lideri Şara ile yaptıkları “anlaşma”da “YPG Savunma Bakanlığı’na dahil edilse de Suriye’nin kuzeydoğusunun kendine özgü şartları var, uygulama yöntemleri ve politikaların belirlenmesinde söz hakkımız bulunuyor, ‘protokol’e bağlılığımız, ‘sürec’e katılımımız buna bağlı” şartlarını koşmasıyla çıkmaza girdi.
Şara ile “merkezî yönetimin bazı yetkilerinin yerel yönetimlere devri”yle “özerklikte anlaştıkları”nı deklâre eden ve 130 bin silâhlı militanı olan “Suriye Demokratik Güçleri’nin (SGD)” emir komutasının kendilerinde olduğu”nu vurgulayan PYD elebaşının en çarpıcı ifşaatı ise “HTŞ lideri ile yaptığımız anlaşma, Öcalan’ın bize gönderdiği mektuba uygun” ifadesiyle açığa çıktı.
Vaziyet şu ki “çağrı”da muğlak bırakılan terör örgütünün “silah bırakma ve tasfiyesi”ne dair hangi PKK unsurunun silâh bırakmayacağı ve kendini lağvetmeyeceği, hangisinin “özerklik” perdesinde “devlet kuracağı” terörist başının terör unsurlarına gönderdiği sözkonusu “özel mektup”ta gizli.
Görünen o ki iktidardakilerin terör örgütüne göstermelik restleri, istihbaratın denetimden geçen “özel-gizli mektup”ta yer alan hususları bile bile garip bir tecâhül-ü âriflikle kamuoyu yanıltılıyor, algı operasyonlarıyla oyalanıyor…
GARABET
“Bölücü başı”ndan “kurucu önder”e!
Hatırlanacağı üzere 2019 seçimlerinde “hükûmetin izni”yle İmralı’ya giden bir akademisyenin terörist başından aldığı, “HDP seçmeninin ‘millet ittifakı’nın İstanbul Belediye Başkanı adayına........
© Yeni Asya
