“Süreç”in çözüm çaresi
Zira terör örgütünün hangi şartlarda silâh bırakmayı kabul edeceği, sözde kabul etse de gerçekten silâhı bırakıp bırakmayacağı, bırakmadığında hangi müeyyidenin uygulanacağı bilinmiyor.
Dahası Kandil’deki teröristlerin bir kısmının Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusunda PKK’nın “Suriye kolu” olan PYD/YPG’nin kontrolündeki bölgeye nakledilmeleriyle “örgütün tasfiye edildiği”nin propagandasının yapılacağından bahsediliyor.
Kaldı ki ABD ve İngiltere’nin on binlerce TIR dolusu silâhla silâhlandırıp her türlü lojistik desteği verdiği bölgedeki taşeron işbirlikçilerinin başında gelen ve hâlen ülkenin yüzde 30’unda su ve enerji kaynaklarının yüzde 80’i, verimli toprakların yüzde 70’i üzerinde oturan mevzubahis örgütün isim değiştirse de öncelikle işgalci emperyalist ağababalarınca “tasfiye” edilmeyeceğini herkes biliyor.
AMAÇ “TEK KİŞİLİK REJİM”İN TAHKİMİ…
İlk döneminde Cumhurbaşkanı’nı “ekonominizi mahvederim!” tweetiyle tehdit edip tahkirli bir mektup gönderen Trump’un göreve başlama törenine “akıllı ol, aptal olma, görüş!” dediği PYD/YPG terörist elebaşı Mazlum Kobanî’yi çağırması bunun açık işâreti.
Bu durumda, “yeni süreç”in Bahçeli’nin yeni yasama yılı başında Meclis’te DEM’lilerin elini sıkması, akabinde “terörist başının Meclis’e gelip sözkonusu parti grubu kürsüsünde konuşması” önerisinin âni ve fevrî bir “çıkış”ın ötesinde önceden uzun süre kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlığın başka maksatları taşıdığı ortaya çıkıyor.
........© Yeni Asya
