menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Âfette “rant felâketi!”

14 21
07.02.2025

Enkaz altındaki insanların “yardım” çağrılarına, feryatlarına rağmen ilk iki, hatta üç günde arama-kurtarma ile âcil yardım çalışmaları zamanında başlatılmazken, nizamiyede yardım için bekleyen askerlerin, belediye ekiplerinin, itfaiyecilerin, hatta kurtarma malzemeleriyle hava alanlarında toplanan madencilerin, gönüllü grupların, iş makinelerinin bölgeye intikaline ve müdahalesine “tepeden tâlimat”la izin verilmedi. Binlerce vatandaşın çığlık çığlığa can vermesine bigâne kalındı.

Başta çadır ve konteyner olmak üzere korunma ve barınma ihtiyaçları deprem bölgesine ulaştırılamazken, muhalefete mensup belediyelerin şehirlerde, deprem bölgesindeki mahallerde kurdukları çadır ve konteyner kentleri, gıda, su, ilâç, yiyecek, giyecek, battaniye, temizlik malzemesi, ısıtıcı benzeri yardımları valiliklerce inadına engellenmek istendi. Çadır-konteyner kentleri, sahra-seyyar hastaneleri, aşevleri kapatılmaya kalkışıldı.

DEPREM PARALARININ ÂKIBETİ MEÇHUL…

Bununla da kalınmadı; seçim kampanyasında partili Cumhurbaşkanı’nın depremzede vatandaşlara “Hatay’ın hali ortada, Hatay’a hizmet geldi mi?” çıkışıyla “Oy vermezseniz açıkta kalacaksınız, hiçbir hizmet gelmez!” şantajıyla âfet üzerinden siyasete tevessül edildi; “eli kolu bağlı belediye” tehditleri deprem bölgesinde de savruldu.

Bir yandan siyasî iktidardan maliyetinin on katı kazançla yüz milyarlarca dolarlık garantili ihâlelerin peşkeş çekildiği, “iktidardakilere yakın şirketler”in yüz milyonlarca liralık vergi borçları silinip milyarlarca kredi ve teşvikler verilirken, ekonomik yıkımda, ağır vergi yükü ve yüksek enflasyonda fahiş zamlarla katlanan pahalılıkta milletin parası saraylara, uçaklara, gemilere, dolar garantili ihalelere giderken, buharlaştırılan “deprem vergileri”nin hesabı........

© Yeni Asya