menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“12 Ada” çıkışı…

13 1
30.01.2025

Bunlardan biri de baştan beri diplomatların ve muhalefetin ciddi uyarılarına rağmen AKP siyasî iktidarında ve “tek kişilik rejim”de bütün dünyanın gözü önünde Ege’deki yirmi bir ada ve adacığın Yunanistan tarafından işgaliyle silâhlandırılmasına bigane kalınması oldu.

Çarpıcı olan, 2003’te Yunanistan’ın üç adayı işgaliyle başlayan süreçte Ege Denizi’ndeki stratejik ada ve adacıklara bayrak dikip asker yığıp, kulübeler, kiliseler, iskeleler kurarak, sivil halkı yerleştirmesine, Yunanlı komutanlarla politikacıların bu adalarda mangal yakarak dış basına da yansıyan demeçler vererek meydana getirdikleri oldubittiye Ankara’dakilerin suskun kalması.

Yunanistan’ın bütün dünyanın gözü önünde göz göre göre dayattığı emrivaki işgallerle sözkonusu ada ve adacıkların “Yunanistan’a ait olduğu” havasını pompalamasına iktidardakilerden “millî çıkarlardan ödün verilmeyecek” demeçleriyle geçiştirilmesi. Bütün uyarılara rağmen suskun kalan iktidardakilerin zaman zaman iç kamuoyuna yönelik hamasetlerle geçiştirmelerinin ötesinde hiçbir ciddi tepki, tavır ve tedbirin alınmaması…

İŞGALE KARŞI İÇ KAMUOYU ATRAKSİYONLARI

Bu açıdan Cumhurbaşkanı ile Dışişleri ve Millî Savunma Bakanı dururken, “tek kişilik hükûmet”te hiçbir resmî görevi olmayan Bahçeli’nin yıllar sonra sanki yeni olmuş gibi “On İki Ada”yı gündeme getirmesi dikkat çekici.

Bilindiği gibi uluslararası hukukun çiğnenerek Adaların fiilen işgaline dair Meclis’te muhalefet milletvekillerinin verdikleri soru önergeleri “iktidar cephesi”nce “kimseye bir karış toprak vermeyiz” beylik lâflarıyla örtbas edildi.

Bu bakımdan tam da “İmralı süreçi”nin tıkandığı vartada, “Yunanistan’ın gayr-ı askerî statüdeki adaların bir plân dâhilinde........

© Yeni Asya