Ruhu rahat ettirmek
Gerçi bizim gibi mütekait kimselerin kayda değer, bağlanıp kalmasını gerektiren işleri güçleri yok, ama ruhları var. Ruhları olduğuna göre onların da dinlenmeye, morale, rahatlamaya ihtiyacı var.
Bu düşünceyle biz de kalktık, gittik termal tatil köyüne.
Müessese mütedeyyin, idare disiplinli; çevre ise, gül gülistan.
Çoluk çocuk; gençler, genç kalanlar ortalıkta cıvıl, cıvıl.
Birçok mutlu aile tablosuyla karşılaşmak, bununla mutlanmak her zaman mümkün burada.
Hele, körpelerin ağzından çıkan “Babaa” sesini işitmek var ya…
“Ah hayat hep böyle olsa” diyeceği geliyor insanın, ama ne mümkün!
Gelgelelim şu dünya zıtlıkların panayırı, sergisi; güzel çirkin, hepsi Allah vergisi.
Her şey güzel, her şey hoş ama…
Beden rahat eder de ruh rahat etmez mi? Veyahut ruha rahat ettirmek gerekmez mi?
Esasen bedenden önce ruha rahat ettirmeli ki “rahatı” hissetsin; neticeden memnun olsun, haz duysun.
Peki rahat ettiremiyorsak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d