İçtimaî ve siyasî sözlük (6)
O kadar muamma değil her şey… Açarsın ÜÇ KİTABI; her şey var orda. Onları okutup hayatına dokuyunca sen de “kitap gibi” olacaksın. Dermansız dert yok; sende bir tuhaflık var. Elinin değdiği her yer kir pas içinde… Yas yasak bağlamış kelimelerin. Ümidin -o her renkten- kapılarından haberin yok. Her ânın içinde sonsuzluk saklı; geçip gidiyorsun kendinden uzaklara.
***
WANTED HÜRRİYET
Ah, be hürriyet! Çok nazlı çok pahalısın.
Namık Kemal aradı; bulamadı. Efsunkârlığını teslim etti.
Said Nursî, hürriyetsiz yaşayamam, dedi.
Orhan Veli de görmüş ki esaretin kapkara yüz(süzlüğ)ünü; yazmış mısralarında.
Gün yüzü görmedi azıcık düşünenler. (Düşünmeyenler bahsin dışında…)
Ahmet Haşim, bu işlere pek bulaşmadı.
Melâli anlamayanları âşinâ bilmedi; o kadar. Hep kaçmak istedi insanlardan; kendinden bile!
Yahya Kemal, rüzgârların hürriyetine imrendi.
Esaret varsa bir yerde; insan~lık nerde?!
***
FUZÛLİYAT
Ve şu ân nefes alıyoruz ya... Ve ne çok şu ânı unutturan nelerin peşindeyiz! Yakamıza yapışan ve bizimle bağı parçası olmayanların kaygısındayız. Hayatı ıskalama lüksümüz de yok ki...
***
KAPALI KAPILARIN ARDI
Şu, milleti bir tarafa koyup hesap yapmalara içerliyorum. Haksız mıyım?
Ne........
© Yeni Asya
