Kardeşlik değil, üstünlük arayışı
Artan Müslüman göçmen varlığından şikâyet eden siyasetçiler, insanın fıtratında bulunan “yabancıya karşı temkin” duygusunu körükleyerek ülkelerinde nefret söylemine ve hatta cinayetlere varan şiddet olaylarına sebep olmakta.
Avrupa ülkelerine teknelerle ulaşmaya çalışan göçmenlerin denizlerde kurşunlara hedef olması ve çocukların bilinçli şekilde Akdeniz’e batırılması gibi trajediler yıllardır yaşanırken, hayatta kalmayı başaranların da artık Avrupa’ya vardıklarında güvenlikleri tehdit altında.
Özellikle Trump yönetimi, Beyaz Saray protokollerine Hıristiyan dua seremonileri ekleyerek Hıristiyan kimlik vurgusunu resmîleştirdi. Trump için dualar ediliyor, ona güç ve kudret temenni ediliyor, Hz. İsa’nın ismi sık sık anılıyor.
Ancak Trump ve ekibi burada da durmuyor. Sık sık Avrupa Birliği ülkelerini, “Hıristiyanlığa ihanet etmekle” suçluyor. Bu ihaneti de Müslüman göçmenlerin Avrupa’ya kabul edilmesiyle ilişkilendiriyor. Almanya ve İngiltere gibi ülkelerdeki göçmen karşıtı siyasetçilerle ve medya kuruluşlarıyla işbirlikleri kurarak nefret söylemlerini destekliyorlar.
Ancak mesele görüldüğü gibi değil.
ABD en fazla göçmeni kendi sınır komşusu Meksika’dan........
© Yeni Asya
