menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslâm’ın haysiyeti ve İran

23 8
25.06.2025

“Mesele vatansa gerisi teferruattır” deniliyor ya! Ya mevzubahis İslâm’ın izzet ve şerefi ise?

Saddam Hüseyin’i en mukaddes anımızda, Kurban Bayramı’nın ilk gününde astılar; göstere göstere, “Sahabenizin topraklarında ciğerinizi sökeriz” mesajını vererek… Şiî milislerden oluşan cellat ekibinin hakaretleri altında sehpaya çıkarılan Saddam’ın ölmeden önceki son sözleri "Amerika'ya ölüm," "İsrail'e ölüm", "Farsî Mecusîlere ölüm" ve "Yaşasın Filistin" sloganlarıydı. Ne var ki, Irak’ı işgale, onu idam sehpasına götüren yolları da bizzat kendisi döşemişti, bölgede ABD’nin taşeronluğunu üstlenerek oluşturduğu otoriter yönetim tarzıyla ve komşu ülkelere saldırgan tavırlarıyla… Onun yönetim şekli, kendi halkına karşı işlediği cürümler, Halepçe katliâmı, Kuveyt’in işgali ve kitle imha silâhlarına sahip olduğu iddiası Irak’ın ABD tarafından işgali için gerekçe gösterildi. Irak halkına özgürlük ve refahı vaad edenler Irak’ı parçalamakla ve sömürmekle kalmadılar, İslâm dünyasının gözlerinin içine baka baka yüzbinlerce kişiyi katlettiler. Bir İslâm ülkesi işgal edilirken biz, “bir koyup üç almak” peşinde, Şiî komşuları da başka âlemdeydi.

Her biri bir enbiya yurdu........

© Yeni Asya