Çözüm Sürecinde “çoban salatası” modeli
Bu önerilerin en ilginçlerinden biri, Ahmet Yıldız’ın “çoban salatası” modeliydi. Çoban salatasını oluşturan domates, maydanoz, yeşil biber, salata, soğan, zeytin yağı ve limon suyu gibi malzemeler kendi hususiyetlerini koruyarak salatanın içinde yer alıyorlar ve kendine has özellikleriyle salatayı lezzetlendiriyorlardı, bir ürünün aşırı yoğunluğunun çoban salatasını “çoban salatası” olmaktan çıkaracağı gerçeği ile birlikte.
Bu malzemeler çok dinli, çok dilli, çok kültürlü ve etnik yapılı toplumumuzu temsil ediyorlar. Tüm unsurlar kendi inanç, kültür ve değerleriyle var oldukları sürece gerçek bir toplumdan ve milletten söz edebiliriz. Ne yazık ki Tek Parti döneminin “ulus devlet” anlayışı bu ülkeyi mercimek çorbası mantığı ile aldı ve çok kültürlü ve etnik yapılı bir toplumu, adeta mercimek gibi, asimilasyon mantığı ile blenderden geçirerek farklı kimlikleri reddetti ve tek bir kimlik üzerinden devleti kurgulayarak bugünkü ağır sonuçların doğmasına yol açtı.
Masa çalışmasında dile getirildiği şekliyle; başta Kürtler olmak üzere, ülkemizde yaşayan farklı etnik ve dinî grupların bir arada yaşamasının en temel şartı, çoban salatası........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein