menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TBMM’ye sorduk, Diyanet cevapladı

17 3
18.06.2025

“Bu bilgilerle soralım: Bu çağda din yorumu yapma ve dinî yayın yapma yetkisi Diyanet’in tekeline verilebilir mi? Bu tekel dini zenginleştirir mi fakirleştirir mi? İlâhiyat ve İslâmî İlimler Fakülteleri ne olacak?”

Ardından kendi teklifimizi de yazdık:

“Bizce Diyanet sadece talep edenlerin dinî yayınlarını refere etmeli ve bir tür ‘helâl’ damgası gibi sertifikalandırıp akredite etmelidir. Belki bunun bir adım ilerisi olarak, Diyanet, re’sen ya da şikâyet halinde ‘İslâm Dininin temel nitelikleri açısından sakıncalı’ olduğunu tesbit ettiği yayınlar hakkındaki gerekçeli görüşünü kendi web sayfasından yayınlamakla yetkilendirilebilir.”

Daha sonra Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, web sayfasında (tarihsiz olarak), bu konudaki vazifesinin sınırlarını netleştiren bir açıklama yayınladı ve sansür yetkisinin gerekçesi olarak bazı kötü örnekleri de verdi. Şu cümlelerle bitiyor:

“Diyanet İşleri Başkanlığına verilen söz konusu yetki; hiçbir surette farklı dinî görüşlerin veya mezhep yorumlarının bastırılması, kişisel fikirlerin veya mezhep anlayışlarının dayatılması amacı taşımamaktadır. Bazı medya mecralarında ve sosyal platformlarda dile getirilen ‘Diyanet kendi görüşlerini dayatacak’, ‘Fikir özgürlüğü kısıtlanacak’ ve ‘Mealler sansürlenecek’ şeklindeki iddialar tamamen iftira olup gerçeği yansıtmamaktadır. Başkanlığımız, farklı görüşlere karşı tarafsızlığını koruyan ve toplumun tüm kesimlerine eşit mesafede duran anayasal bir kurumdur.

Bilinmelidir ki Başkanlığımız, yürüttüğü bütün hizmetlerinde, emredici değil düzenleyici bir tutumla ve toplumun birlik ve beraberliğini sağlayacak bir anlayışla hareket etmektedir.

Kamuoyuna saygıyla........

© Yeni Asya