Gıybet siyasette de alçakların silahıdır!
“… gıybet alçakların silâhı olduğu cihetle, izzet-i nefis sâhibi bu pis silâha tenezzül edip istimâl etme[z] …”
Metinde ise bu mevzu şu cümlelerle verilmiş:
“Gıybet, ehl-i adâvet ve haset ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sahibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. Nasıl meşhur bir zât demiş: […] Yani, ‘Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet, zayıf ve zelil ve aşağıların silâhıdır’.”
Önce Hazrete soralım, gıybet nedir ki?
“Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır.”
Bu cümledeki tarifi ve hemen devamındaki gıybetin caiz görüldüğü dört istisnai hali bugünkü siyasî ve sosyal hayata tatbik edebilmek önemli.
S- Bir insanın işlemediği bir suçu ona yüklemek; meselâ kopya çekmiş olanın masum arkadaşı için “O da kopya çekmiştir” demek, ya da rüşvet almış olanın siyaset arkadaşı için “O da rüşvet almıştır” demek gıybet midir?
C- Duyarsa üzüleceği açık olduğuna göre elbette hem gıybet ve hem de iftiradır.
S- Siyasetçinin........
© Yeni Asya
