Gezen tavuk leziz olur!
Seçmenin bu değişime ve gezentelik durumuna nasıl baktığı hususu, siyaset sosyolojisinin en çetrefilli konusudur.
“Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar” sorusu gibi. Ama unutulmasın ki yumurtadan tavuk çıkmaz. Daima ve sadece civciv çıkar, sonra büyür ve… ya tavuk olup yumurtlar ya da horoz olur ve...
Parti değiştirmenin çok azı ilkeseldir. Çoğu pratik ve pragmatik sebeplere dayalıdır.
En basiti “parti değiştirelim ve iktidara yanaşalım ki köyümüze/ilçemize hizmet gelsin” faydacılığıdır.
Bunun da arka planında “partiler arasında ne fark var ki” ya da “partilerin hangisine kayıtlı olduğumuzun ne önemi var ki” söylemi vardır.
Bir kısmı da daha başlangıçta “Ben seçileyim de hangi partiden olursa olsun fark etmez” hırsının getirdiği ilkesizliklerdir.
Ve tümü hakiki siyasetin hakikatini bilmemekten doğar.
Özetle bir ülkede değişim az ve ilkesel sebeplere dayalı ise siyaset ve onun ana kurumları olan partiler ile siyasî gerilimler ve cereyanlar oturmuş demektir.
Değişim fazla ise ve dolayısıyla pratik ve pragmatik sebeplere........
© Yeni Asya
