Dindarların sessizliği
Öncelikle şunu ifade edelim: Yakın çevremiz bilir; biz “Erdoğan’ın diploması var mıydı yok muydu” tartışmalarını ve bu tarz siyaseti hiç anlamlı bulmadık.
Zira dileyen herkesin lise bitirebildiği ve liseyi bitiren herkesin açık öğretimden dört yıllık fakülte diploması alabildiği bir düzende bir parti genel başkanının yükseköğretim diplomasına sahip olup olmadığı tartışmalarının bir anlamı da siyasî bir karşılığı da yok.
Bu tartışmanın hukukî değeri de siyaset karşısında eriyen bir buz gibidir. Zira bağlam önemlidir: Diploma şartı maziye aittir ve köy ağalarının “Ali okulu” belgesiyle cumhurbaşkanı ya da senatör olmalarını engellemek içindir.
Aynı şekilde, bir fakültede gerçekten okumuş ve gerçek bir diplomayı almış birinin aldığı gerçek diplomayı sırf aslında kaydolması mümkün değilken hata ya da hile sonucu o fakülteye kayıt yaptırdığı gerekçesiyle iptal edebilmenin mümkün olup olmadığı ve bunun şartları gibi konuların da siyaseten ve dolayısıyla hukuken bir önemi yok.
Biz bütün bu kötü örneklerdeki siyasî ahlâksızlık üzerinden meseleye........
© Yeni Asya
