AKP’nin İslâmcılığı, sonuçları ve dindarlar
Öncelikle belirtelim ki bize göre Türkiye’de siyasal İslâmcılık “millî”cilikle karışık bir siyasî ideolojidir. Bu millîcilik ümmet fikrine de yer verir ve dolayısıyla “milliyetçilik”lere nazaran daha yeşile çalan bir kırmızı tondadır.
Kısa tarihçe:
Siyasal İslâmcılık 40’lardan itibaren Necip Fazıl, Eşref Edip, Serdengeçti, vd. ürünü olarak görünür idealar âleminde var oldu ve 1970’ten itibaren Necmettin Erbakan’ın Millî Nizam ve Millî Selamet Partileri ile net bir siyasî görünürlüğe kavuştu.
1990’larda AYM tarafından kapatılan Refah ve Fazilet Partilerinden sonra bu siyasî damar 2001’den itibaren Saadet Partisi ve AKP ile iki çatala ayrıldı. Yakın gelecekte Yeniden Refah Partisi ve diğerleri ile yeniden şekillenecek.
AKP damarını 2001’de dinî gruplar ve başka kaynaklar ve destekler de siyaseten besledi ve AKP böylece büyütüldü. İktidar oldu, muktedir olmaya çalıştı, kavgalara girişti, muktedir de oldu.
Hatta kurucularının da kabul ya da itiraf ettiği üzere “güç zehirlenmesi”ne maruz kalacak kadar kudretli dahi oldu ya da yapıldı.
AKP’nin çelik çekirdek kadrosunun ana itici gücü daima Siyasal İslâmcılık idi. Bunun da........
© Yeni Asya
