menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Medyayı çözen kazanır

12 1
21.01.2025

Dizi Yazısı: Dinin Medyatikleşmesi - 2
Üsküdar Üniversitesi-İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi

(Dünden devam)

MEDYATİKLEŞMENİN OLUMSUZ TARAFLARI

Dinin medyatikleşmesi ne yazık ki, her zaman olumlu olmaz ve din, medyanın sunumuyla birlikte kimi zaman araçsallaşarak sıradanlaşır. Oysaki merhum Doç. Dr. Emin Işık Hocamın tabiriyle: “Din, toprağın üstündeki orman gibidir. Orman gidince erozyon başlar. Din gidince de kültür erozyonu başlar.”

Bu konuda uzun yıllar önce yaşadığım bir örneği burada zikretmeden geçemeyeceğim: Lise yıllarımda gazetecilikle ilgilenirken, şehrin yeni palazlanmaya başlayan ve dindar olduğunu gördüğüm esnaflarından birisi beni görünce: “Ben şu kadar kimsesiz çocuğu giydirip ihtiyaçlarını karşıladım. Başta siz ve birçok gazeteci arkadaş gelmediniz ve bunu haber yapmadınız” dedi. Yaptığı bu iyiliği Allah için değil de âdeta insanların duyup bilmesi için yapmışçasına bir öfkeyle söyledi. Bu tavrı beni ta o zamanlar hem çok üzmüş, hem de rahatsız etmişti. Medyatikleşme işte böyle bir şeydi.

Bugün özellikle sosyal medyada gizli saklı diye bir şey yok artık. Yapılan her ne varsa, teşhircilik ve riyakârlık duygusuyla insanların önüne seriliyor. Bu şekliyle ne kadar insanî ve dinî değer varsa yerle bir ediliyor. Oysa ki din gerçeği, dindarlar tarafından temsil edilen bir gerçeklik olarak karşımızda duruyor. Medya sarhoşluğuna kapılan sözüm ona bir kısım dindarlar, dine de dindarlık algısını da bu şekilde çok ciddi zararlar veriyorlar. Dinin ve dindarlığın temel esası olan ‘samimiyet’ diğer adıyla ‘ihlâs’ her geçen gün azalıyor. O, yok olunca, yapılan şeyler ne kadar çok da olsa, ruhsuz bir cesede benziyor. Yaşamadığını konuşan, boş laf yığınından başka sermayesi olmayan, yapmadığı şeyleri görünür kılmak için sürekli medya cambazlığı yapanlar, ne kendilerine, ne de başkalarına asla iyilik yapmıyorlar. Bu anlamda medyatikleştirilen din ve dindarlık yaklaşımından kesinlikle uzak durulmalıdır. Çünkü bunun ne dünyevî, ne de uhrevî bir karşılığı yoktur. Tabiri caizse ‘boşa kürek çekmektir.’

Son günlerde ülkemizde yaşanan şiddet, ahlâksızlık ve sapkınlığın milletçe bizleri derinden sarstığı büyük imtihanlardan geçiyoruz. Dindarlar........

© Yeni Asya