Isparta - Üstadın Hayatı (10)
Sessiz hizmetin yankısı
Üstad burada büyük kalabalıklarla buluşmadı, kürsülerde konuşmalar yapmadı, nutuklar atmadı. Onun hizmeti sessizdi, ama tesiri gür. Herkes onun sözsüz hâlinden bile ders alırdı. Konuşmadan anlatıyor, görünmeden sevdiriyor, yazmadan okutuyordu adeta.
Isparta’daki hayatı; az söz, çok tefekkür, çok hizmet üzerine kurulu oldu. Gelen mektuplar, yazılan risaleler, ziyaretine gelen talebelerini adeta kendisinden sonraki hizmete nasıl yön vereceklerini gösteriyordu. Her biri, o büyük manevî zincirin bir halkasıydı. Üstad burada, geçmişin acılarını geride bırakmamıştı ama onlardan şikâyet etmeyi çoktan bırakmıştı. Her günü yeni bir hizmet hamlesi, her gece yeni bir sabır ve teslimiyet duasıydı. Isparta’nın sokaklarında onu gören çocuklar, önce mahcup olurdu. Çünkü onda tarifsiz bir ciddiyet, ama bir o kadar da şefkat vardı. Yürüyüşü ağır, bakışı derin, susuşu öğreticiydi. Bu şehir, onun sessizliğinde en yüksek dersi alıyordu.
Vefanın İliğine Kadar İşlediği Bir Şehir
Üstad için Isparta yalnızca bir barınak değil, adanmışların şehriydi. Buradaki talebeleri ona yalnızca hizmet etmek için değil, onu anlamak ve yaşatmak için koşturuyordu. Kimisi posta işlerini görür, kimisi........
© Yeni Asya
